Hitit İmparatorluğu devlet bürokrasisi içinde M.Ö 13.yy sonlarına doğru yaşanmış en önemli taht kavgası, Osmanlı Döneminin Cem Sultan olayında olduğu gibi arkeolojik yönden değerlendirme ve bulgulara muhtaç bir konudur...
Hitit Kralı II. Muvatalli başkent Hattuşa'yı geçici olarak bugün yeri henüz tespit
edilememiş ve ılıman iklime sahip olması gerektiği düşüncesi ile Tarhuntašša
(Tarhuntaşa diye okunur) adlı bir şehire taşıması O'nun tahta geçmesini hiçbir zaman kabullenemeyen III.Hattuşili' nin;
"Kardeşim Muvatalli Hatti’nin tanrılarını, Arinna’nın tanrılarını ve Sedir tanrılarını aldı. Onları Tarhuntašša’ya götürdü ve Tarhuntašša’yı kendine büyük yer (başkent) yaptı.”
şeklindeki yazdırdığı bir metinden anladığımız düşüncesidir.
II. Muvatalli'nin ölümünden sonra oğlu olan Urhi Teşup'un kral olması için ağabeyi III.Hattuşili destek vermiştir. Ancak Hurrice adı [1] Urhi Teşup olan ve bir müddet sonra büyük babasının adını kullanarak II.Murşili adını alacak olan kral, bir müddet sonra amcası III.Hattuşuli'ye çok kötü davranmaya başlar.
II.Muvattalli zamanında başkentin Tarhuntašša 'ya taşınmış olmasından sonra Hattuşa'yı yönetme görevi verilen III.Hattuşili, yeğeninin bu yaklaşımına kayıtsız kalmaz ve Urhi Teşup'u devirmeye karar verir. Nitekim devirir ve Urhi Teşup Mısır'a kaçar. Mısırı'da o çağlarda tıp çok gelişmiştir. III. Hattuşili hem rahatsız olan gözü için Mısır'dan bir göz doktoru hem de oraya kaçan büyük yeğeninin iade edilmesini istemiş, ancak daha sonra da II.Muvattali'nin kazandığı ve kendisinin de yardımcı komutan olarak yer aldığı savaşın (M.Ö. 1274) sonucu olarak savaş tarihinin ilk anlaşması olarak bilinen Kadeş Anlaşmasını imzalamıştır.
Buraya kadar her şey bir amca-yeğen-kardeş savaşı gibi görünüyorsa da III.Hattuşili'nin bu kavgada en büyük destekçisi ve Hurrice adı Ulmi Teşup olması gereken ve Urhi Teşup'un kardeşi olan KURUNTA olmuştur.
Kurunta, Urhi Teşup'un kardeşi, III.Hattuşuli'nin yeğenidir. Babası II.Muvattali tarafından büyütülmek ve yetiştirilmek üzere amcası III.Hattuşili'ye verilmiş bir Hitit Prensidir...III. Hattuşili bu desteğini ödüllendirmek üzere Kurunta'yı şu anda neresi olduğu bilinmeyen ancak Akdeniz'de olduğu sanılan Tarhuntašša'ya kral olarak atamış ve O'na büyük yetkiler tanımıştı. [2]
Ancak Kurunta 'nın Hitit dünyasında krallık iddiası hevesi kabardığında Hattuşa'yı dahi eline geçirmiş olabileceği ne kadar doğrudur bilinmiyor ancak Hattuşa Yukarı Şehrin simgesi olan Yerkapı'ya açılan taşlıklı yolların hemen altında bulunan bronz (tunç) Büyük Kral anlaşması O'nun hiç bir zaman Hitit Krallar listesine girememiş olduğu fikrini daha da güçlendirmektedir. Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde bulunan bu tablet, Hitit Krallar listesinde adı bulunan amcası III. Hattuşuli' den sonra tahta geçen IV. Tudhaliye ile yapılan bir sınır anlaşmasının yazılmış olmasından Kurunta'ya Tarhuntašša için bir nevi vassallık görevi verildiğini ve Kurunta'nın Karkamış Kralı ile eşdeğer bir statüde değerlendirildiğini de ortaya koyuyor...Ancak söz konusu tunç tablet, Hattuşa'nın saraylarında değil hiçbir değeri olmayan bir alanda gömülü olarak ele geçmesi arkeolojik değerlendirmeler açısından Kurunta'nın hiç bir zaman bu payelere ulaşamadığını ifade ediyor...
Kurunta ile ilgili bir diğer arkeolojik bulgu Konya Hatip' de bulunan bir kaya anıtında ise bir kral ya da tanrı sağa doğru adımını atmış şekilde tasvir edilmekte üzerinde"Kurunta, Büyük Kral, Kahraman, Muvatalli’nin oğlu, Büyük Kral, Kahraman" şeklinde hiyeroglif yazılı anıttır. Konik başlığın ön tarafında boynuzlar ğundan bu anıtın bir kraldan ziyade kutsal bir figür olması gerektiği değerlendirilmekteyse de (Dinçol, 1996) üzerindeki yazıttan bu anıtın Kurunta'nın tasviri olabileceği ileriye sürülmektedir.
Abisi Urhi Teşup'un devrilmesine yardım eden ve adını Hitit panteonundaki koruyucu tanrılardan alan Kurunta, kendisini Tarhuntašša' ya yerel kral pozisyonunda vassal olarak atayan kral olan amcası III.Hattuşuli'ye olan sadakatını bozarak bilhassa kendisinin de ikinci kez bir darbeye karışmış olabileceği de pek muhtemel olarak görülebilir...Ancak adının Hitit Krallar listesinde geçmiyor oluşu bu düşünceyi ortadan kaldırmaktadır.
Kurunta'nın ülkesi olduğu düşünülen Tarhuntašša' nın Anadolu'da nerede olduğu ise günümüzde arkeolojik yönden hala tartışılmakta olan bir konu olarak arkeologları epeyce meşgul etmekte...
Tarhuntašša' nın neresi olduğuna gelince...
Önce Hartapus yazıtlarının bulunduğu Kızıldağ (Karaman) olduğu ileriye sürüldü ancak burada yeterli miktarda seramik elde edilememesi bu iddianın geçersizliğini ortaya koyarken yapılan bir araştırmada yine krallar listesinde olmayan ancak bir şekilde kral olduğu düşünülen Hartapus' un Kurunta'dan sonra gelen ardıl kral olduğu ve yandaki anıtın üzerinde bulunan “Göğün Fırtına Tanrısı, Büyük Dağ Tanrısı (ve) her tanrı (için?), Büyük Kral Majeste Hartapuš Bütün ülkeleri fetheden' yazısından Hartapus'un da kral olduğu anlaşılmıştır. Bu yazıttan Hitit Devletinin yıkılmasından sonra Hartapus' un burada krallığını ilan etmiş olabileceği üzerinde de durulmaktadır. (Alp, 1995)
Tarhuntašša konusunda diğer bir öneri de Konya-Meram'da bulunan Hatip 'te bulunan Kurunta anıtının Tarhuntassa'nın burası olabileceği fikri üzerinedir. (eskizi yanda) Ancak Hatip bir küçük bir yerleşme merkezi olduğu için bu da kabul görmemiş bu alanın Hititlerin bir ileri karakolu şeklinde yerleşim alanı olabileceği öngörülmüştür(Karauğuz-Kunt 2004)
Günümüz arkeologlarının Tarhuntassa'nın yeri konusunda önerilen Tarhuntassa, yapılan test ve ölçümleri gibi aynı kente saldırı yapmış oldukları anlaşıldığından Parha'nın Lukka (Likya) devleti sınırları içinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle bir Lukka kenti olan buhgünkü Perge'nin de Tarhuntassa olamayacağı anlaşılmıyor mu?
Sonuç olarak Luvi dilinde 'Fırtına Tanrısı 'anlamına gelen Tarhuntassa'nın yerinin neresi olduğunun belirlenmesi kadar, Hititlerin Cem Sultanı Kurunta'nın akibetinin de nasıl son bulduğunun anlaşılması da çözülmesi gereken önemli bir arkeolojik konu olarak gündemde bulunmaktadır.
S. Vedat Karaarslan
KAYNAKLAR
[1] Geç Hitit Dönemi Hitit kralları mutlaka 'hurrice' bir isim kullanırlardı. Bazı arkeologlar Ulmi-Teşup ile Kurunta'nın aynı kişi olduğunu iddia ederken bazıları ise Ulmi-Teşup' un Muvatalli'nin başka bir oğlu olduğunu ileriye sürer.
[2] İstanbul Üniversitesi'nden Dinçol, Tarhuntassa'nın güneybatı sınırının Hitit dilinde Parha olarak geçen antikçağın Perge (Lukka=Likya) şehri olduğunu ileri sürmüştür. Doğu sınırı ise, Ulukışla-Pozantı dolayındaki Bolkar Dağı etekleri ve Saliya kenti. Tarhuntassa ülkesinin kuzeybatısında Pisidya ile Pedassa bölgeleri yer alıyor.