Yer Radarı (GPR) ilk olarak 1970 yılında maden ve yeraltı askeri tünelleri bulmak gibi askeri amaçlar için icat edilmiştir. Bundan sonra GPR için gelişim şehir sokaklarının altındaki boru ve hizmet hatları haritalama ve boş alanların bulunması için devam etmiştir.

 

Orman arazilerinin haritalanması için de topografik planların çizilmesi için de GPR sistemleri kullanılır.GPR teknolojisi daha sonraki yıllarda özellikle arkeolojide kullanımı çok hızlı olarak gelişme göstermiştir.

 

Bu cihazlar bir tripod yardımıyla veya uçaktan belirli görüş mesafesinde kullanılan önemli cihazlar olarak arkeolojide çok geniş olarak kullanılmaktadır.

 

Bir TV alıcısı ile yer altındaki kuyu sistemlerinin tespitinde de jeofizik amaçlı olarak kullanılan GPR cihazları yerin altındaki boş alanların ve arkeolojik buluntuların tespitinde önemli bir kullanım alanına sahiptir.

 

Bu amaçla kullanılan jeofizik yöntemleri buluntuların tespitinde maliyeti azaltıcı etkisi dolayısıyla arkeolojide çok önemli bir kullanım alanı bulmaktadır. GPR sistemleri bunların en önünde gelen cihazlardır.

 

Bu aletler ile ölçülebilen diğer jeofizik yöntemleri ise aşağıda sıralanmaktadır: 

 

MANYETİZMA 

Arkeolojik alanlarda manyetik belirtiyi oluşturan temel neden Isıl Kalıcı Mıknatıslanmadır. Çok yüksekısıda pişirilen kilin, soğuma esnasında içerisindeki demir oksit (FeO2) mineralleri yer manyetik alanıyönünde az ama kalıcı bir mıknatıslanma özelliği kazanırlar. Bu şekilde kazanılan manyetik özelliğe“Isıl Kalıcı Mıknatıslanma” denir. Kil  geçmiş zamanlardan bu yana fırın, ocak, tuğla, ev eşyası gibimalzemelerin yapımında çokça kullanılmıştır. Bu sebeple bu tarz alanlarda Isıl Kalıcı Mıknatıslanmayı ölçmek, geçmiş dönem eserlerinin ortaya çıkmasını sağlar. Bu yöntem, yüzeye yakın kütlelerin etkisini daha iyi ortaya koyabilmek için geliştirilmiştir. Profiller boyunca yürüme esnasında alınan ölçülerle,çok geniş alanlar hızlı ve yaklaşık 20cm de bir ölçümlendirilerek incelenebilmektedir.

 

ELEKTRİK ÖZDİRENÇ SURVEYİ  

Bu yöntemde amaç, yer içindeki yapıların yatay ve düşey yönde elektriğin iletim biçimlerini araştırmaktır. Kayaçlar; elektriği iletme yeteneğinin yanı sıra elektriğin iletimine karşı direnç gösterme özelliğine de sahiptir ve bu özeliğe de dirençlilik (resistive) adı verilir. Arkeolojik çalışmalarda; aranılan yapı içeriği ve yoğunluğu bakımından örtü biriminden farklı olduğundan bulunması kolaylaşır. Toprak ve kille karışmış yüksek  özdirence sahip taş ve kayaçların ayrımı önemlidir.  İklimsel dalgaların  etkisiyle kayaç ya  da sedimentin su içeriğindeki değişimleri arkeolojik yapıların  etkilerini örtebilir. Bu sebeple toprak özdirencindeki değişimlere neden koşulların bilinmesi ve göz önünde tutulması gerekir.