ARKEO KOZMOLOJİNİN TARİHİ
KOZMOLOJİ NEDİR ?
Kozmoloji, evrenin ve onu oluşturan etkenlerin günümüz formuna ulaştığını ve nasıl bir tekamül geçirdiğini ve gelecek ile ilgilenir. Günümüzün Modern kozmolojisi yazılı tarihin başlangıcından önceki kaynaklara dayalı olarak gelişim gösterirken 'etrafımda neler oluyor, evren nasıl işliyor' gibi sorulara cevap arayan bir bilim dalıdır. Günümüzden yaklaşık 5000 yıl kadar önceye kadar uzanan bir tarihi süreç içinde son yıllarda çok hızlı bir gelişme gösteren 'kozmolojiyi anlama' dönemine girmiş bulunmaktayız.
Modern kozmolojinin sınırları bilim ve felsefe arasına sıkışmış ancak daha çok felsefi ilimlere yakın olarak evrenin oluşumuna ve bugünkü konumuna gelmesine akılcı (rasyonel) cevaplar arayan bir döneme girmiş bulunmaktadır.
Kozmoloji eski insan yaşamında önemli bir yer tutan geleneğe dayanır. İlkel ancak sosyal olmaya çalışan insan ilk kez bir dil ile anlaşmaya başlamıştır. En erken kozmolojik dönem Neolitik Çağ da bundan tam 20.000-100.000 yıl önce yerel olarak başlamıştır. Kozmolojinin başlangıcı insanoğlunun evren ile karşılıklı etkileşimine yola açan deprem, hava koşullarının olumsuzluğu veya olumluluğu gibi çevresel faktörler ile başlamıştır. Bu dönemde insanoğlunun yaklaşımı 'süper doğal bir güç' ün bu doğal olayları yaptığına inanılırdı. Buna 'sihir kozmolojisi' 'magic cosmology' adını vermekteyiz.
Bu dönemde düşünce evrenin dışındaki doğal güçlerin bu olayları oluşturduğu ve bunlara eğer hediyeler verilirse bunların ortadan kalkabileceği düşüncesi üzerine kuruluydu. Böylece insan bu doğal güçler üzerinde egemenlik kurarak kendine zarar verecek doğal felaketleri ortadan kaldırabilirdi.
Neolitik Dönemin geç evrelerinde yani, 5000-20.000 yıl önce insanlar artık organize olarak kendi bölgelerinde kültürlerini oluşturmaya başlamışlardı. Bu dönemde evreni tanımlamaya ve oluşumunu açıklamaya yönelik hikayeler oluşturulmaya başlandı ki bunlara bugün biz 'mit' 'myth' diyoruz.
Günümüzde bir çok mit bugün bu süper doğa güçleri üzerine kurulu bir yapı içinde hikaye edilmektedir. Buna günümüzde mitolojik kozmoloji denilmektedir.
Eski Mısırlılar kozmoloji için pratik düşünce tarzını izlemişlerdir. Mısırlılar gece gökyüzüne bakmışlar ve burada gördüklerini mit haline getirerek din haline getirmişledir. Bir yılı 12 adet 30 gün şeklinde düşünerek buna 5 özel gün eklemişler ve bir yıl için 365 gün rakamına ulaşmışlardır.
Güneş tanrısı RA seçkin bir tanrısal güç olarak tanımlandı. Göküzünde tanrısal güç olarak Nut , Tefnut ve Shu'nun kızı ve Osiris, Set, İris, Nephthys ve Horus'un kızkardeşidir. Mısır'daki Helioplois (Ain Shams) kentinin yani Güneşin Gözü ne adanmış bir mitolojik güçtür. Günümüzdeki Gece anlamındaki Fransızca Nuit ve İngilizce Night sözcüğü bu ilahi gece tanrısal gücü olan Nut' tan gelmektedir.
Nut gökyüzünde genellikler çıplak ve gergin bir kadın olarak tasvir edilir. Nut RA ile birlikte çalışarak evreni oluşturduğu tasvir edilir.
Mısırın firavunlar döneminde yapılan astronomik ve dinsel gösterimi olan Giza piramidi ıssız çöl ortamında tanrıya uzanan merdiven olarak inşa edilmiştir. Bu piramit adeta bir merdiven olarak tasarımlanmış ve yer yüzeyinde ışığı dağıtan bir yapı olarak tasarımlanmıştır.
Kozmoloji Mezopotamya' da çok karmaşık bir yapı sunar. Babilliler gökyüzüne doğru 6 seviyeli bir evren tasarımlayarak burada 2 cennet ve dünyanın altında ise tatlı suları idare eden bir Apsu adında ilahi güç vardır. Yeryüzeyi Marduk adında bir ilahi güç tarafından yaratılmış, bunu yaparken de Apsu ile birlikte bir sal üzerinde idi. Bu tanrısal güç yer yüzeyini bir cennet ve bir de yer altı olmak üzere 2 panteona ayırmıştı.
Babil astronomisi gezegenlerin hareketleri, güneş tutulmaları, ayın yükselmesi ve alçalması gibi bir dizi detaylara dayalı olarak M.Ö 800 yılına kadar uzanmaktadır. Bu dokümanlar arkeolojik buluntu olarak hala saklanmaktadır. Babil kralları bu astroloji araştırmaları ülkesini ayakta ve yenilmez kılmak için kullanmışlardır. Daha sonraki yıllarda Yunanlı astronomlar bu bilgilere dayalı olarak kendi sistemlerini kurmuşlardır.
Modern kozmolojinin temellerini oluşturan üçüncü aşama Yunan kozmolojisi ile başlamıştır. Antik Yunan astronomi bilgileri daha sonra kilise kuralları olarak da karşımıza çıkmaktadır. Yunan astronomisi tamamen gözlem ve deneye dayalı yeni bir çalışma olarak görülebilir. Bu nedenle Yunan astronomisi daha çok geometriksel astronomi olarak ta adlandırılmaktadır.
Kozmoloji veya astronomide formülasyon, tamamen yeni ufukları açacak bilimsel gelişme ve filozofinin temellerini atmıştır. Bu gelişim ise bugün bizim adına bilim dediğimiz gelişmenin önünü açmıştır.
Yunan kozmolojisi evrenin ortasını matematiksel olarak ortaya koyan ve bu matematikselliği bütün evrene yayan bir öncü rol oynamıştır.
Bu gelişim içinde Platon fiziki bir dünyadan başka manevi bir dünyanın da var olduğu fikrini ortaya attı.
ARKEOTEKNO
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın