İNSAN VE OTOMOBİLLERDE BEYNİN OKSİTLENMESİ
İnsan beyninde bilişsel bozukların ortaya çıkardığı oksidatif stres insan beyninin biyolojik olarak oksitlenmeye meyilli olması unutkanlık, keskin düşünmede azalma, beyin sisi, Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıklara maruz kalması sonucunu ortaya çıkarabilir. [1]
Oksidatif stresin tam olarak anlamı vücuttaki asidik yani oksidatif yapı lehine (oksidatif) bu yapıyı gidermekle yükümlü olan antioksidanlar arasındaki dengesizlik olarak bilinir. Daha kısa ve öz tanımı vücudun asidik mi yoksa bazik mi olduğunun cevabının verilmesidir.
Eğer internet üzerinde Türkçe olarak bir arama/tarama yapılırsa insan beyninin oksitlenmesi ile ilgili değil ama otomobil motor beyinlerinin oksitlenmiş olduğuna dair sorunlar ve bu sorunların giderilmesine dair bilgilere ulaşılır. (!)
Bu durum toplumda insan beyninin oksitlenmesinin daha önemli olduğunun bilinmesine rağmen beynin oksidatif olmasının anlaşılmasına dair bir düşünsel tartışma olmadığını ancak buna karşın teknolojik olarak otomobillerde kullanılan elektronik beyinler ile bir karşılaştırma yapılmasını gerekli kılmıştır.
Soru ve sorun insan beyninin mi yoksa otomobillerdeki elektronik beynin mi önemli olduğu ve çalışmasına dair bir sonuca ulaşmaktır.
MTV nin iki kez alınması ile gündeme gelen otomobillerde beynin oksitlenmesinin insan beynin oksitlenmesinden daha fazla internet aramalarında yer almış olduğunu ve sonuç olarak otomobillerin beyinlerinin insan beyninden daha önemli olduğunu mu anlamamız gerekir?
Bu düşüncelerle birlikte otomobillerde her iki yılda bir kez abartılı ücretler mukabilinde aracı muayene etme mecburiyetine harfiyen uyarak bir kez muayene ettiren insanların otomobillerinin beyinlerinin ya da özgün adıyla Electronic Control Unit (ECU) birimlerinin oksitlenmeden kaynaklanan sorunlarının giderilmemesi durumunda aracın ABS denilen fren sisteminden sensörlerine (algılayıcılar) kadar oluşabilecek sorunların bir kazaya neden olabileceği ve sonuç olarak aracın motorunun yanması olası hale gelebileceği teknik olarak mümkündür.
Demek ki esas olarak beyin nöronlarının bütün belleği depolamasına benzer şekilde bir otomobilin sevk ve idare edilmesi için bütün hafızasının depolandığı birimleri kontrol etmekle görevli bir otomobil beyninin yanması nasıl motorun yanmasına kadar gidecek bir sonucu ortaya çıkarıyorsa insan beynin de bir motor gibi yanmasına benzer şekilde ‘beynin oksitlenmesi’ ile ‘oksidatif stres’ insanın hayatını altüst edebilir.
Sonuç olarak bir otomobilde iletim, yol verme ve otomobilin fren, şanzıman, far, gaz pedalı gibi bütün komponentlerine emir verme gibi görevlerine benzer şekilde insan beyninin nöron uçlarında bulunan akson, dendrit ve gangliyonlar da insanın organlarını denetleyen, onları yönlendiren ve en önemlisi olan ‘düşüncenin’ oluşmasını sağlayan özelliklere sahiptir.
Yukarıda insan beyni ile otomobil beyinleri arasındaki arz ettiğimiz husus internet aramalarında ‘oksidatif stres’ diye arama yapıldığında neden insan beyni ile ilgili değil de otomobil beyinleri ile ilgili sorunların ekrana geldiğini (!) kısmen izah ediyor olsa da kişinin psikolojik ve hareket yeteneği olarak ortaya çıkabilecek kontrolsüzlüğünün beynin vücuttaki uzuvları üzerinde göstereceği patolojik bulgularla birlikte bu durum aslında düşünsel melekelerini yitirmiş olarak insanın bunu farkında olmadan yaşam süreci içinde uyku halindeyken daha çok beyin omurilik suyu denilen BOS ile beyninde açılan beyin yolaklarını gece boyunca yıkayan biyolojik sonucunda her sabah stresten arınmış bir beyin olarak ortaya çıkar.
Demek ki kaliteli bir beynin adeta patronu olan BOS (csf,cerebrospinal fluid) olarak bilinen sıvının sonuna bir ‘s’ harfi de ekleyerek bunu da ‘süper’ kelimesine atfederek İngilizce patron anlamına gelen (boss) gibi eğer gece yeme alışkanlığı yoksa kişi iyi bir uyku süresi geçirirse kendisinin de pek farkında olmadığı süper bir beyin omurilik sıvısı yoluyla gece uyku sırasında hücrelerinin arasının genişlediği beynini temizleyerek daha iyi çalışır vaziyette sabaha kadar hazır hale getirmesine karşın, otomobillerin genellikle motorlarının sürekli suya maruz kalması ile otomobilin beyni denilen ECU biriminin suya maruz kalarak arıza vermesi ters bir durum oluşturuyor ise de %75 oranında su moleküllerinden oluşan insan beyninin neredeyse ‘su’ ile çalıştığı bilinmektedir.
Öyleyse su ile mücehhez bir insan beyninin daha iyi çalıştığını, bunun tersine otomobillerde suya maruz kalan bir beyin ünitesinin oksitlenerek arıza vermesi ile aracın kontrolünün ortadan kalkması ile tezat teşkil etmesi insan beyninin de alınan besinlerle oksitlenmeye maruz kalarak düşüncenin ortadan kalkmasının vücudun patronu olan beyin omurilik sıvısının (BOS) kaliteli olmasına bağlı olduğunu söyleyebiliriz.
Sonuçta insan beyninin daha çok davranışsal mod olarak pek istenmeyen ‘ağır şakalar yapan insan anlamına gelen’ ‘ne sulu insan’ ya da bazılarının uzman olduğu ‘işi sulandırma’ olarak kullandığımız negatif psikopatik tabire uymasa da beynin biyolojik olarak daha sulu olmasının daha iyi çalışmasına delalet ettiğini ancak daha çok alkalin değil de asidik olan suyun oksitlenme etkisinin kimyasal gösterimi olan pH değerinin yüksek veya düşük olmasının beynin çalışma standartları olarak ‘oksitlenmiş beyin’ tabirini ortaya çıkarmış olduğunu ve alkalin (bazik) suyun insan vücuduna daha yararlı olduğu ortada iken suya maruz kalan otomobil motorlarındaki elektronik beynin su alması halinde araçlarda performans kaybı, çekişte düşüklük olarak zarar görebilir.
Halbuki su eksikliği insanda tükenmişlik, hafıza kaybı, düşük ve yüksek tansiyon, sindirim sorunları, kabızlık ve erken yaşlanma belirtilerini ortaya çıkarabilir.
İnsan beyni için beyinde oksitlenme stresini oluşturan su ve oksitlenmeyi sağlayan besinler olarak yani serbest radikal denilen sağlam hücrelere saldırarak onları ortadan kaldıran ve beyinde süper BOS elde edilmesini önleyecek şekilde kızarmış gıdalar, şekerli gıdalar, fast-food, yapay tatlandırıcılı besinler, çok tuzlu besinler, ayçiçek yağı, tahıl gibi besinler gibi oksidatif stresi oluşturabilecek asidik besinlerin değil ceviz, yumurta, balık, deniz yosunu, havuç, avokado...vs gibi antioksidan besinlerin tüketilmesinin koruyuculuk sağlık hizmetlerinin teşvik edilmesi açısından öneminin anlaşılması gerekir.
ARKEOTEKNO
[1]
https://www.hindawi.com/journals/bmri/2014/761264/?utm_source=google&utm_medium=cpc&utm_campaign=HDW_MRKT_GBL_SUB_ADWO_PAI_DYNA_JOUR_X_X0000_WileyFlipsBatch3&gclid=Cj0KCQjwkqSlBhDaARIsAFJANkinDnOXYEs3EhdDsB5U13Q4-hQW4nBUWo0OF3T1vdFLLVcEl1Ik5UwaAgeJEALw_wcB
[2] https://www.atbs.com/post/lack-of-water-and-your-brain
[3] https://nogelorganics.fi/en/iron-supplements-and-oxidative-stress-what-should-every-person-know/
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın