S. Vedat Karaarslan
Antik çağ haritasında 10 a yakın yerleşim LARİSA adı ile bilinirdi. Bunlardan en az 3 tanesi Anadolu'dadır.
Birincisi Troas' ta, ikincisi Aiolis'te diğeri İonia' da.
Larisa Aiol Birliği' nin en önemli kentidir ve burada PELASG' lar yaşıyorlardı. Gayet iyi savaşçılardı Pelasglar. Larisa'daki Pelasglar Troya Savaşı'nda Truvalıların yanında Akhalara (Yunanlara) karşı savaşmışlardı. Pelasglar Troya Savaşı'nı kaybettiklerinden beri kendilerine ait olan Larisa'yı çok sıkı koruyarak ellerinde tuttular.
Peki, Pelasglar buraya nereden gelmişlerdi?..
Pelasglar Anadolu'daki Ailos'daki Larisa 'da oturdukları gibi İzmir doğumlu Homeros'un (M.Ö 8. yüzyıl) İlyada' sında Bölüm II de ' Pelasgların Argos'unda....' diye başlayan cümlede de belirtildiği üzere bugünkü Yunanistan'ın Argos kentinde de oturmaktaydılar. Herodot (M.Ö 4. yüzyıl) tarihinde ise Pelasglar dilleri anlaşılmaz, Hint Avrupa dil grubuna yakın olmayan dilleri nedeniyle Pelasgları 'barbar' olarak nitelendirmiştir. Nitekim ünlü arkeolog James Meallert (1959) ve F.Schachermeyr (1979) Pelasgların M.Ö 4000 ' li yıllarda Anadolu'dan Ege Denizi'ne göç eden Hint -Avrupa dil ve kültürüne sahip olmayan bir halk olduğu ve antik Grek kültürünün oluşumunda etkili olduğunu iddia etmişlerdir.
Bu yaklaşımların hepsi bizi antik Grekler ile Pelasgların aynı millet olmadıkları sonucuna ulaştırır.
Pelasglar M.Ö 3000 tarihinde ortaya çıkmış, Yunanlar ise bu tarihten 1000 yıl sonra ortaya çıkmışlardır.
Peki Pelasglar buraya nereden geldiler?
Heredot Tarihinde Pelasgların konuştukları dilin ne dili olduğunu ortaya atarak 'bugün yaşamakta olan Pelasgların diline bakarak düşünmek doğru olursa... Pelasglar yabancı bir dil konuşuyorlardı...'diyor... Pelasg halklarını sıralarken de '... bunlar Tyrsenlerden daha ötede , Kreston denilen yerde oturuyorlardı'. Herodot Tyresnler olarak adlandırdığı kavim Etrüsklerdi..
Herodot Tarihinde Etrüsklerden göçmen olarak bahsedilir. Etrüskler Kimmer'leri Avrupa'dan çıkardıktan sonra onların peşine düşüp Asya'ya girmişlerdi.
Herodot' a göre Etrüsklerin İtalya 'ya girişleri Lydia Kralı Atys'in kıtlık başlayınca, halkı ikiye ayırması ile başlar. Gidenlerin başına oğlu Tyrsenos'u başkan yapar, İtalyanın Umbria bölgesine yerleşenler Lidyalı adını değiştirip Thyrsen' ler adını alırlar. Romalılar Thyrsenler, Tusci ya da Etrusci olarak adlandırdılar, Yunanlar ise onlara Tyrhennoi adını verdiler. En lginç olanı Thyrsenler yani Etrüsklerin Herodot'un da yazdığı gibi içkilerinin Orta Asya milletlerinin içtikleri 'kısrak sütü' olduğunu bildirmesidir.
Adile Ayda 'Etrüskler Türk mü idi?' adlı kitabını gönderdiği Etrüskolog Christopher Hampton ' un O' na verdiği cevap "çoğumuz Türkleri İslamiyetin ve Anadolu kapsamında düşünürdük, Halbuki sizin teziniz onların ataları ile ilgilidir' der.
Altın Postu aramak üzere Kolkise (günümüzdeki Gürcistan) doğru yola çıkan Argos gemisinde Argoanut'ları taşıyan ve tanrıça Athena' nın korumasındaki geminin ilk uğradığı kara parçası olan günümüzdeki Limni Adasında bulunan ve halen Atina Müzesinde sergilenmekte olan aşağıdaki Limni Yazıtı nın sırrı nedense hala çözülemiyor.(!)
Yazıt yukarıda görülmektedir. Yazıt, 1885 yılında Limni Adası'nın Kaminia bölgesinde bulunmuştu. Dilinin Etrüsk dili olduğu harflerinin ise Anadolu kökenli Frig yazısı ile benzerlik gösterdiği, Anadolu dilleri olarak Hititce, Palaca, Luwic dil alt grubu olan Luwice, Likyaca, Milyan, Karya, Sidetic ve Pisidyaca, Lidyaca ile ilişkili olduğu ortaya konulmuştu. Bütün bu gruplamalarla birlikte günümüzde bu tabletin Tyrsenian dil grubuna dahil olduğu artık kabul edilmiştir. Çatalhöyük (Konya) kazı başkanlığını yapan ve dünyaya tanıtan Arkeolog James Mellaart Tyrsenian dil grubunun pre-Indo European dil grubunun öncülü olduğunu ileriye sürmüştü.
Yazıt ile ilgili en önemli değerlendirme Krahe tarafından (Old European Hydronymy) Erken Bronz Çağına (m.ö. 3200-1900) kadar uzanabilecek Kurganization kültürünün pre-Indo European dil grubu üzerinde etkisinin olduğunun vurgulanmasının yapılmış olmasıdır.
Bu durum bizi tamamen bir Türkçe kelime olan, Barthold tarafından Kıpçak Türkçesinden Rusca'ya geçtiği ispatlanan, mezarın üst kısmında bulunan toprak yığını anlamında 'korumak' anlamına gelen ve Orta Asya kökenleri olan Kurgan kültürünün Etrüskler üzerinden önce Limni Adasına oradan da Roma İmparatorluğunu kuran felsefeye ve günümüz batı kültürünün nasıl oluştuğuna yönelik yeni değerlendirmeler yapmamıza kadar gidecek bir sürece sokar.
Nitekim 2004 yılında Cristiano Vernisi ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırmada Türkler, Basklar ve Etrüskler arasında aşağıdaki tabloda görülen sonuçlar DNA testleri sonucunda elde edilmiş olup her üç topluluk arasında en yüksek oranda akrabalık ilişkisi olduğu ortaya konulmuştur.
O halde bu değerlendirmeler bizi Kurganization- Tyrsenien- Adını Fenikece beyaz anlamına gelen L-M-N den alan Limni Adası-Etrüskler-Roma ve Batı Uygarlığının oluşumuna kadar götürecek bir iz sürmemizi sağlaması açısından önemlidir.
Yazıt ile ilgili birçok analiz yapılmıştır. Bu analizler daha sonraki yazıda sunulacaktır.
Kaynaklar :
[1]Tarihten Bir Kesit, Etrüskler, 2-4 Haziran 2007, Bodrum, Türk Tarih Kurumu Sempozyum Bildirileri
[2] https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC1181945/
NOT: Bu yazı dizisinde amacımız belli bir topluluğu belirli bir topluluğa bağlama gibi bir niyetimiz yoktur. Ancak kaynaklar göstererek nihai değerlendirmenin okuyucular tarafından yapılması hedeflenmektedir.
ARKEOTEKNO
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın