İnsani ilişkilerimizde çağımızın vebası, temeli biyolojik etkenlere bağlı olan empati eksikliğidir. İnsanın başarı ya da birbirlerine karşı davranış modelindeki olumluluğun %80 e yakın empati ile sağlandığı bilim adamları tarafından ileri sürülüyor.
Davranış bilimciler nörolojik olarak insanın empati yoksunluğunu hisseden ve düşünen olarak ikiye ayırdıkları beyine gelen ses ve görüntü bilgisinin önce beyindeki talamusa uğrayarak bu hislere yönelik nöronların bulunduğu bölgeye (sensory cortex) uğramadan direkt olarak amigdalaya ulaşması ile verilen tepkinin ölçüsü olarak tanımlıyorlar. Bu durum beyin tarafından algılanan duyuların direkt olarak geldiği yer olan talamusun bu bilgileri ilgili duyu bölgesine göndermesi gerekirken direkt olarak amigdalaya göndererek kişinin düşünce mekanizmasını harekete geçirmeden korku ve endişeye dayalı davranış göstermesi olarak tanımlanıyor.
İnsan beyninde öfkeye yol açan davranış modeli, duyuların sensory cortex' e uğramadan talamus ve amygdala' nın kısa devre yapmasıdır. (Bkz. yandaki şekil)
Bir olay karşısında insanın hemen öfkelenmesinin nedeni beyinde duyguların algılandığı yer olan talamusun öfke ve sevincin kontrol edildiği amigdala ile kısa devre yapması sonucu gerçekleşmiş olduğu artık nörologlarca anlaşılmıştır. Bu durum bilgisayar klavyesinde yazılan bir kelimenin bilgisayarın CPU suna uğramadan ekrana çıkması gibi yaşanabilecek olumsuz karmaşaya benzer bir sonucu çıkaracak olması ile eşdeğerdir.
Beyindeki görme veya duyu alanına ulaşmadan direkt olarak talamusun gönderdiği bilgiler ile amigdalanın verdiği sinyallere göre davranış sergileyen insan davranış modeli motorunda beyin nöronlarının da sağlıklı çalışması gibi gerekli olan oksijeni havadan alamayarak yakıtını yakmadan dışarıya direkt olarak eksozdan duman atmaya çalışan bir otomobilin trafikte yol almasına benzer.Motor kalitesizliğinden dolayı yakıtın yakılamadan dışarıya atılmasındaki olumsuzluk ne ise oksijensiz bir beyininde dışarıya verdiği negatif enerji aynı fonksiyonel ve fiziksel etki yaratır.
Örneğin otomobil kullanımındaki şiddet ve öfkeye dayalı zaafiyet bazı psikolog bilim adamları tarafından otomobilin cinsel bir öge olarak görülmesine bağlanıyor. Bu durum yukarıda izah etmeye çalıştığım talamus-amigdala yolunun daha etken olmasından dolayı bu yoldaki nöronların daha hareketli olmasına ters bir husus değildir. Ancak M.Ö 8000 lerde Neolitik Çağ ile başlayan insanlık tarihindeki ilk önemli gelişme olan Tarım Devriminden sonra M.S 1800 lerdeki ikinci önemli gelişme olan Sanayi Devrimindeki sanayileşme döneminden uzak kalarak gelişme gösteremeyen toplumlardaki bireylerin genlerindeki kodlamaya dayalı hafızanın hala tarımsal toplum titreşimlerine sahip olması otomobil kullanımındaki günümüzdeki zaafiyeti ortaya çıkarması açısından çok önemli bir psikolojik olay olarak ortaya çıkar.
Tarihsel olarak otomobilin atası sayılan at arabaları ve matematiksel olarak günümüzde kullandığımız beygir gücü (Horse Power) ifadesi ile otomobiller ile benzeşme gösteren atın otomobil ile gitmek anlamında ortak bir eyleme sahip olması ile ilgili olarak bu iki unsurun insan beyninde özdeş bir algı yaratarak duyuların direkt olarak amigdalaya aktarılması şeklinde algılanmasına neden olarak beyin sapında (brain stem) bulunan geçmişteki düşüncelerin kodlandığı nöronların amigdalaya kısa devre yaparak ulaşması ile daha baskın hale gelir.
Bu baskınlığın derecesi sanayileşmiş toplumlarda beyinin sol yarım küresinde etken olan matematiksel hesaplamalar sonucu sağ yarım küreye hükmetme, gelişmemiş toplumlarda ise tarihsel geleneğin bir tezahürü olarak beyinin sol yarım küresinde matematiksel olarak hiçbir değerlendirmeye tabii tutulmayarak direkt olarak beynin sağ yarım küresinin aktivitesi sonucu duygu ağırlıklı olarak ortaya çıkar.Matematik düşünsellik bütün spor oyunlarında da kullanıldığı gibiotomobil kullanmak ta beynin sol yarım küresinde oluşan analitik değerlendirmeye tabi olarak kesinlikle matematiğe dayanır.
Günümüzde otomobillerin eksoz gazlarının oluşturduğu kirlilik ve atmosferdeki sera etkisi otomobilin icadından önce de at arabalarının kullanılmasından dolayı at dışkılarının kokuya neden olması ile benzer bir etki olması gelişmemiş toplumlarda at-otomobil simülasyonun ortak bir yönü olması açısından ilginç benzerlikler sunar. Atın sağa ya da sola dönmesini sağlayan üzenginin kullanılmasındaki yeteneğe benzer bir şekilde aynı yeteneğin trafikte sollama denilen trafik kuralını ihlal ederek en fazla ölümün bu şekilde ortaya çıkması trafikte pek fazla kullanılmayan işaret verme (verene de itibar etmeme) özelliği ile ne kadar da örtüşüyor. Batı toplumlarında tek üzengi olarak kullanılan at enstrümanının, doğu toplumlarında at üzerinde dengede olunmasını sağlaması açısından çift olarak kullanılma üstünlüğü bile otomobil kullanımında işaret verme oranının batılıların üzerine çıkmasına yetmiyor.
At ve Otomobil kullanma benzeşimi ile ortak bir şekilde trafikte muhtemel bir çatışma olasılığı karşısında benzin istasyonlarında sürücülere satılmak istenen beyzbol sopaları [1] ve sonuçta otomobilinde sopa taşıyan bir insan ile atın gitmesi için eline bir kamçı alan insan modelinin davranış psikolojisi aynı olması gerekir. Burada gerek sopanın gerekse kamçının kullanılmasında ortak davranış modeli her ikisinin de bir canlı için kullanılacak olması ancak tek farkın kamçının at için, beyzbol sopasının ise geleneksel olarak hiçbir gelişme göstermeyen bir spor dalı olarak beyzbol spor sahalarında veya otomobil bagajlarında otomobil aksesuarı için değil bir insan için kullanılacak olmasıdır. Bütün bu simülasyonun (benzetim) temelinde genetik kodlar içinde nesiller boyu aktarılan ‘titreşimlerin’ in atlar için kodlanan bilinçaltındaki (kontrol edilemeyen düşüncelerin bulunduğu beyin bölümü) beyzbol sopasına dayalı davranış modelinin, otomobil sürücüleri olarak yine bir canlı olan 'insan' için kullanılacak olmasıdır.
Psikolog Robert Rosental’ın ileriye sürdüğü PONS (Profile of Nonverbal Sensisivity/ Sözel Olmayan Duyarlılık Profili) [2] teorisindeki gibi duygularımızın en iyi ifade edilebildiği yüzdenin içinde en yüksek değere sahip olan sözsüz iletişimi uygulayarak ‘konuşulmadan’ saldırgan davranış moduna geçilmesine en iyi örnek, trafikte yaşanan bu olaylardır.
Sonuç olarak tarımsal geleneğe sahip toplum ve bir sanayi ürünü olan otomobil kullanımındaki farklı titreşimlere (frekans) sahip kimi bireylerin otomobil kullanmadaki yetenek yetersizliği sonucu oluşan çatışma teorisinin otomobil kullanımını psikanaliz gerekçelere bağlayan teorilerle birlikte düşünülmesi gerekiyor. Bu çatışma aynı zamanda genetik kodlarındaki titreşimlerin otomobil kullanımına uygun olmamasından kaynaklanan talamus' a gelen duyuların yukarıdaki şekilde görüleceği üzere beyin korteksinin, duyu alıcılarından gelen sinirlerin sonlandığı kısmı olan sensory cortex' e uğramadan amigdala ile talamusun kısa devre yapması ve öfkenin yükselerek dişbudak ağacından yapılmış beyzbol sopalarının kullanılması olarak ortaya çıkıyor.
S. Vedat Karaarslan
KAYNAKLAR
[1] http://sosyal.hurriyet.com.tr/yazar/deniz-gurel_263/benzinlikte-beyzbol-sopasi_29871830
[2] Robert Rosenthal, Judith A. Hall, M.Robin DiMatteo, Peter L.Rogers, Dane Archer, Sensitivity to Nonverbal Communication: The PONS Test, The Johns Hopkins University Press (April 1, 1979)
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın