"BULLROARER"
S. Vedat Karaarslan
Antik megalitik yapılardan çıkan sesleri inceleyen bilim dalına arkeoakustik denilmekte.Bu terim basit olarak arkeolojik buluntuların seslerini diğer bir deyişle titreşimlerini inceler.
Arkeoakustik bu taşların doğal olarak çıkardıkları frekansları ya da taşların üzerine konulan bir elektronik cihazın yapmış olduğu uyarma ile taşın bu uyarmaya karşı vermiş olduğu tepkenin frekansının ölçülmesi çalışması olarak tanımlanabilir.
Bullroarer, Rhombus ya da Turndun olarak adlandırılan bu aletler bundan günümüzden 17.000 yıl öncesi olan paleolitik çağa kadar tarihlenebilen ve ses üreten bir aygıttır. Bu aygıtlar Avrupa , Asya, Hindistan' ın güney bölgeleri, Afrika, Amerika ve Avustralya'da kullanılmıştır. Şamanların dini ayinlerinde transa geçmek üzere bu aygıtın en eski toplumlarda paleolitik çağda kullanılmış bir alet olarak günümüz arkeolojik buluntularda ele geçirilmiş aletler olarak bilinirler. Bullroarer aygıtları genellikle bir dini ayinde ritüel olarak ayini başlatmak üzere kullanılmış olup o dönemlerin bazı toplumlarında kadınların bu aleti görmesine ve çıkan sesleri işitmesine müsaade edilmezdi.
Bullroarer dan ses elde etmek üzere taşa bağlı olan bir kementin sallanması ve buradan çıkan bir uğultu ile ses elde edilmesi taşın kullanımı için esastır. Bu sesler Burliwani, Ngurrarngay ve Muypak olarak adlandırılmaktadır. Bu sesler ile aynı zamanda hayvanları pusuya düşürmek, diğer kabilelere herhangi bir tehlike anında bir uyarı ya da alarm göndermek ve yağmur yağması için dua yapılması için de kullanılmıştır.
Aygıtın teknik olarak incelenmesinde ise Bullroaer aygıtının dairesel bir yörünge ile döndürülmesi olarak elde edilen sesin Doppler Etkisi yaratarak insanlar için bir transa geçme görevini ifa ettiğini görüyoruz. Bu görüşe karşı çıkanlar aygıtın dairesel olarak ipe bağlı olarak döndürülmesinin sadece bu dairesellik içinde oluşan ses tonunun (pitch) değişmesi sonucunda insanlarda oluşturduğu havadaki titreşimin değişmesinin duyulması olarak tanımlanmıştır. Halbuki Doppler Etkisi hareketsiz duran bir gözlemciye doğru gelen ses kaynağından çıkan sesin gözlemci tarafından tiz, gözlemciden uzaklaşan sesin ise daha pes algılanmasıdır.Örneğin sabit bir gözlemciye doğru hızla gelen bir otomobilin gürültüsü, otomobil gözlemcinin yanından geçtikten sonra daha pes bir gürültü çıkarıyormuş gibi duyulmasıdır. Günümüz araştırmaları Bullroaer aygıtından elde edilen bu iki görüşü de desteklediği yönündedir.
Günümüzde bazı ülkelerde ve özellikle Avustralya'da Bullroaer endüstrisi önemli bir ekonomik kazanç sağlamaktadır. Bir Bullroaerin fiyatı üzerindeki işlemelerin özelliğine göre 40 $ a kadar çıkmaktadır.
ARKEOTEKNO
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın