TÜRK ORDUSU’NUN SAKARYA SAVAŞI: 13 EYLÜL 1921
Anadolu coğrafyasında Yunan İşgaline karşın Sakarya Savaşı’nın 23 Ağustos-13 Eylül 1921 arasında, Büyük Taarruz ’un ise 30 Ağustos 1922 tarihinde başlayarak 9 Eylül 1922 tarihinde nihayet bulduğundan her iki savaşın arasında yaklaşık bir yıllık bir süre geçecekti.
Büyük Taarruz’dan bir yıl önce Sakarya Savaşı sürerken başkomutanlık karargâhı Polatlı’nın Alagöz Köyü’ndeki karargâh evinden savaşı idare eden Mustafa Kemal Paşa tarafından Ankara’nın tahliye edilmesi için giden talimat, Yunan kuşatması cephede gerçekleşmediği için iptal edilmişti.
Savaş alanının sınırlarını belirleyen Sakarya Nehri, doğuya doğru akıyor ve aniden kuzeye yöneliyor ve sonrasında ise batı yönüne yöneliyor, Ankara'dan yaklaşık 80 Km uzaklıkta adeta bir siper gibi akıyordu. Nehrin doğu tarafı ise Ankara'ya doğru kaya ve tepelerle dolu Türk Ordusu'nun siperler içinde olduğu bir coğrafyaya sahipti.
İngilizlerden alınan 840 adet kamyonu olan Yunanların kamyonlarının motorları, dingilleri boğucu toz içinde işlevsiz hale geliyor ve Mustafa Kemal Paşa' nın orduyu geri çektirerek uygulattığı ‘turan taktiği’ içinde yorgun, bitkin ve ikmal gelmeden taarruz kabiliyetlerini yitirmiş bir şekilde aşina olmadıkları bir coğrafyada savunma da yapamayacaklarını anlayınca 11 Eylül 1921 tarihinde General Papoulas'ın geri çekilme emri ile 20.000 asker kaybı verdikten sonra 12 Eylül 1921 tarihini 13 Eylül’e bağlayan gece Haymana üzerinden yöneldikleri Ankara’yı almak üzere doğu yakasına geçtikleri Sakarya Nehri’nin bu kez batı yakasına imha olmamak için geçmeye başlamışlardı.
Birliklerinin büyük bir kısmını bir tümeni hariç batı tarafına geçirmeyi başaran Yunanlar artık Türk Ordusu’nun taarruz kıskacı içinde olsa da batı yakasına geçerken Fettahoğlu Köprüsü dışında bütün köprüleri imha etmişti. Yunan ordusu'nun son tümeni de ertesi sabah verdikleri zayiata rağmen nehrin batı tarafına geçmişti.
SAKARYA NEHRİ CİVARINDA YUNAN BİRLİKLERİ
Köprü kurma imkânları kısıtlı olan Türk Ordusu’nun Sakarya’nın batı yakasına yapay köprü kurarak geçme teşebbüsleri olsa da bunda pek fazla başarılı olunamamış ancak geriye çekilen Kütahya-Eskişehir Savaşı'nda kazandığı zaferin sarhoşu Yunan Ordusu’nun hedefi Türk'ün son kalesi olan Ankara’ya gidişi engellenmiş ve Türk Ordusu 22 gün ve 22 gece süren savaş sonucunda Güzelcekale'ye kadar ulaşan Yunanlar karşısında uygulanan bir askeri taktik ve strateji sonucunda büyük bir zafer kazanmıştı.
Türk Ordusu için şimdi plan gerekli hazırlıklar yapılarak ‘taarruz’ etmeye yönelik olarak Afyon üzerinden İzmir’e ulaşmaktı…
Bu zaferin kahramanları:
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa,
Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Halit Karsıalan, Ali İhsan Sabis, Albay Kazım Özalp, Fethi Okyar, Selahattin Adil Bey, Albay İzzettin Bey, Yarbay Kenan Dalbaşar, Binbaşı Salih Omurtak, Binbaşı Sarı Emin (Özer), Yarbay Tevfik (Bıyıklıoğlu), Yüzbaşı Şükrü (Sökmensüer), Binbaşı Hayrullah (Fişek), Binbaşı Tahir Şemseddin (Taner), Binbaşı Muharrem Mazlum (İskora), Yarbay Kemal (Doğan), Albay Asım (Gündüz),
Ve savaşa ‘subay savaşı’ adı verilmesine neden olan bini aşkın şehit subay ve adları meçhul Mehmetçikler…
Allah, bütün şehit ve gazilerimize rahmet eylesin.
ARKEOTEKNO
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın