KAHVERENGİ GÖKKUŞAĞI VE BEYİN
S. Vedat Karaarslan Arkeolog- Elektronik Mühendisi (MSc.)
Yıllar öncesi çocuklarının okula gidebilmesinin bir gereği olan ve mutlaka sahip olunması gereken siyah renkteki bir ayakkabının yanısıra daha sakil duran kahverengi renkli bir ayakkabının gereksiz olduğu düşünülmesine rağmen yine de yedek olarak alınan bu ayakkabıların renginin içindeki siyahlık oranı kahverenginin koyu olup olamayacağının derecesini belirlerdi.
İçinde ‘renk’ kelimesini taşıyan bir renk adı olan kahverengi, sakil duran bu ayakkabıların rengi olmasının yanı sıra gözlerin rengi, ‘ela’ sözcüğünün kökeni olan aslında kahverengi anlamına gelen ‘ala’ sözcüğü ile kullanılan ‘alageyik, alabalık’ gibi kelimelerin de bu renk ile bileşimi olarak Türkçe’de kullanılır olmuş. Osmanlının ‘fındıki’ olarak da kullandığı bu rengin adının ‘kumral’ olarak bilinen hafif siyaha kaçan kahverenginin saçlardaki görünümündeki asalet, nasılsa ‘boz’ renkli ayıların aslında kahverengi olduklarına delalet eder.
Ambalaj kağıtlarının kaba veya ağartılmamış kağıt olarak kullanıldığı 1650 li yılların öncesi olan 1530 yılında kahverengi insanda psikolojik olarak zihinsel soyutlama ve meditasyon (derin düşünme) amaçlı olarak kullanılması önerilirken Latin dillerinde kelimenin kökeni ‘karanlık, esmer’ kelimelerinin karşılığı olan ‘dark, dusky’ kelimelerine dayanır. Kelimenin ana kökeni ise proto Hint-Avrupa dönemindeki karanlık anlamına gelen ‘bher’ kelimesine kadar uzanır. Kahverengi kelimesinin İngilizce karşılığı olan ‘brown’ kelimesini kullanan insanların isimleri, Boethius Lays adlı şiirde İngiltere Kralı Büyük Alfred tarafından yazıldığı ve döneminde yapılan şatolar, basılan paralar ve giysilerin daha çok kahverenginde olduğu bilinirdi.
Japonca chairo (cha; Çay, İro; renk) olarak ‘çay rengi’ denilen kahverengi, eski Türkçe’de ‘konur’ ‘kongur’ ‘konural’ kumral’ sözcüklerinin kahverengini anlatan etimolojik yapısının arkasında kırmızı olduğu düşünülen ‘al’ kelimesinin yatmakta olduğu [1] ancak Türk dili konuşan toplumlarda farklı adlandırılan [2] kahverenginin toprağın rengi olmasına rağmen ‘kara’ olarak adlandırılması ontolojik olarak, Aşık Veysel’in görme engelli olmasına bağlanır. [3]
Gökkuşağı renkleri olan Kırmızı, Turuncu, Sarı, Yeşil, Mavi ve Mor renklerinin her birinin insanda oluşturduğu olumlu psikolojik ruh halini bu renklerin birleşimi olan kahverenginin tek başına vermiş olması gökkuşağındaki renklerin gözümüzle görsel olarak beyin dalgaları aracılığı ile renk aralıklarını çok hızlı bir şekilde düşürmesi ile ilintili bir olaydır.
Gökkuşağı ile insanın bu görsel bağlantısı beynin bilinçaltını hareket geçiren 4-8 Hertz değerindeki teta dalgalarının kahverenginde birleşen renkleri olarak stres, kaygıyı ve endişeyi ortadan kaldıran, yaşam enerjisi ve sözel beceriyi artıran, negatif düşüncelerden uzaklaştıran, olumsuz düşünceleri değiştirmeye yardımcı olan kişinin öz inançları, genetik düzey inançları, ruhsal düzey inançları ve geçmiş düzey inançlarının negatif olanlarının dönüştürülmesini sağlayan psikolojiyi ortaya çıkarır.
Bütün bu ispatlanmış deneysel olaylar bizi bilinçaltını aktive eden ‘theta healing’ olarak bilinen gökkuşağındaki her bir rengin insanda oluşturduğu psikolojik etkinin tek başına ‘kahverengi’ ile oluşturulabileceği sonucuna ulaştırır.
Beynin düşük derecede titreşmesi anlamına gelen ‘theta’ dalgaları bu nedenle yukarıda verilen psikolojik iyileşme davranışlarını ortaya çıkaran güç ve güvenirlilik ‘kahverengi’ ile sağlanabileceğine dair deneysel sonuçlar askeri üniformalarda da kirli sarıdan yeşilimsi kahverengiye kadar uzanan bir tonda ‘khaki’ ‘haki’ renkli olarak kullanılmasına yol açmıştır.
ARKEOTEKNO
[1] https://tr.wikipedia.org/wiki/Kahverengi
[2] https://www.dunyabizim.com/alinti/turkler-kahve-ile-tanismadan-evvel-kahverengi-ye-ne-derlerdi-h24148.html
[3] İbrahim Gümüş, ‘’Aşık Veysel’in ‘Kara Toprak’ Şiirine Ontolojik Bir Yaklaşım’’, Halk Kültüründe Toprak Uluslararası Sempozyumu, 13-15 Ekim 2017, Sivas.
[4] https://www.verywellmind.com/the-color-psychology-of-brown-2795816
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın