MACAR DİLİ ÜZERİNDE YANLIŞ DEĞERLENDİRMELER

Macarca ve Türkoloji tartışma hâlâ devam ediyordu.

Ne Bizans kaynaklarında geçen Macarların yaşadıkları topraklara Batı Tourkia ne de Endülüslü İbn Hayyan gibi Macarları Türk olarak gördüğünü ama 1071-1078 yılları arasındaki Bizans kralı VII. Doukas tarafından, Macar Kralı I. Geza'ya hediye olarak verilen bir tac üzerinde yazılı olarak 'ΓΕΩΒΙΤΖΑϹ ΠΙΣΤΟϹ ΚΡΑΛΗϹ ΤΟΥΡΚΙΑϹ' yani 'Geza, Türk topraklarının inançlı/sadık kralı' ifadesini ve bu tacı yapılacak merasimlerde giymeyen hiçbir Macaristan kralının kral olarak sayılamayacağını hatırlayarak günümüz Macarlarının bir Turan kavmi olarak bir Türk boyu içinde olduğunu iddia etme gibi bir düşünceyi de en azından şimdilik kaydıyla bir kenarda tutup ilk Türkoloji Kürsüsünün neden Macaristan’da kurulduğunu da hatırlayarak yine de tek taraflı olarak konu dışına çıkmadan yazıyordum ancak itirazi de olsa hiçbir internetteki Laszlo’dan hiçbir cevap gelmiyordu.  

Bunca sorun arasında uğraşacak başka konu yok da bu mu kaldı denebilir ama bu tür kadim sorunlarımızın uluslararası alanda ülkenin tanıtımına katkı sağlayacak konular olması nedeniyle devletin yapacağı bir organizasyon ile inetrnette orada burada yapılan yalan, yanlış propaganda bu tür konulara müdahil olunmasının gerekli olduğunu ve bunun neden yapılamadığını her zaman sorgularım.

Turani bir millet Macarlar, Kıpçakça, Oğuzlar ile birlikte zuhur etmiş kadim yazı dilimizin geniş bir coğrafyaya hâkim olarak Macarcaya da nüfuz etmiş olmasına rağmen dil bahsi üzerindeki yanlış değerlendirmeleri kabul etmemiz mümkün değilken bu kez de yanlış yoruma neden olan ‘Tanrı’ kelimesinin İbranilerin dininde ilk okunan harf olması ve (I)  harfi ile temsil edilmesi dolayısıyla bu harfin de YOD olarak okunması ve bu harfin İbranilerin Yahudilerin dininde ‘tanrı’ anlamına gelen, İsrailoğullarının Tetragrammaton dedikleri ve ilk harfi olan (I) olmak üzere (יהוה‎) İbranice yazılmasının ortaya atılmış olmasıdır.

İbranicenin sağdan sola yazılışından dolayı bu dört harf ile temsil edilen Tanrı'nın adlandırması He (ה) + Vav + (ו) He + (ה) Yod (י) içinde sağdan sola olmak üzere YHVH şeklinde yazılır ve okunur. Latincenin soldan sağa yazılmasına rağmen Sümerlerden bu yana sağ elini kullanan insanoğlu çivi yazısının kil tabletlerde daha kolay yazılması ve elinin yazıya değip te bozulmaması için sağdan sola yazma ortaya çıkmıştı. Bu yöntem giderek Mezopotamya milletlerinin yazdığı bir sitil olarak oluşmuştu.  Ama Latince olan Macarca soldan sağa yazılıyordu ve bu nedenle nasıl oluyor da IGEN kelimesinde başta bulunan (I) harfi İbranice bir kelime olan ve ‘Tanri’ anlamına gelen kelimenin sağdan sola yazılması olarak bilinen YHVH daki (yod) harfine tekabül ediyor sorusunu sormamız gerekmez mi?  Aynı zamanda 'yud' olarak da okunan bu kelime eğer sesli okunursa (I) sesini verdiğinden bihaber olarak İbranice-Macarca uyumu olarak yanlışlıklarla dolu yorumu yapan Laszlo, ‘Tanrı’ kelimesinin Macarcadaki ilk harfinin (I) ile başlamasını göstererek İbranicede yazış şekli olarak son harfi haline gelmesini ve bunları ortak bir ifade olarak sunmasının ne kadar da yanlış olduğunu vurgulayarak bu kez de Macarcada ‘Tanri’ kelimesine karşılık gelen ISTEN kelimesini etimolojik olarak sorguladım.

ISTEN kelimesinin kökeni hem okuyup hem de yazabildiğim Sümerceye dayanan ve ‘dingir’ olarak yazılan Orhun Abidelerinde ‘tengri’ biçiminde geçen Türkçe ‘tengri-Tanrı’ ve de ruh (spirit) karşılığı olarak ‘tin’ arasındaki bağlantıya dikkat çekip biraz daha ileriye giderek ‘tan’ ‘gün açımı, gündoğumu’ olarak da yani, 'tan vakti' ya da ‘seher’ dediğimiz sabahın erken saatleri arasındaki ‘gök Tanrı’ inancı ile Güneş kültü arasındaki kavramsal ilişkilere bakılması gerekmez mi? Buna Türk mitolojisinde 'kün' adı verilirken Gök Tanrı = Kök Tengri olarak bilinirdi. Tengri ise bir 'tin' kategorisinin adı olarak bilinirdi. Türklerde 17 adet gök tini ve 77 adet de yer-su tini bulunurdu. Biraz daha incelersek Umbria’ya yani İtalya’ya nereden geldikleri hala muamma olduğu ileriye sürülen Etrüsklerin baş tanrısı olan Tinia'ya (gökyüzünün baş tanrısı) olan benzerliğine ne demeli?

Türkçe ruh anlamına gelen  ‘tin’ ile Macarca 'Tanrı' anlamına gelen 'Isten' arasındaki ilişkiyi vurgulayarak ilave ettim Proto-Uralik kökü ‘ińt’ ile olan bağlantı da anlam açısından mantıklıdır, çünkü Tanrı genellikle varoluşun, yaşamın ve ruhun temsilleri olarak kabul edilir. Bu nedenle, Macarca 'Isten' kelimesi hem Ural hem de Türk kökenlerinin birleşmesinden ortaya çıkmış olabilir.

Bu konu hakkında daha fazla araştırma yapmayı düşünüyorsanız, Macar, Türk ve Ural dilleri arasındaki tarihsel dilbilimsel çalışmaları incelemek faydalı olabilir. Sizce bu bağlantılar tamamen fonetik benzerlikten mi kaynaklanıyor yoksa daha derin bir kültürel etkileşim söz konusu olduğuna dair fikrinizi alabilirsem memnun olurum diye de yazdımsa da hâlâ bir cevap yok.

ARKEOTEKNO