DİPLOMALAR VE ACKOFF PİRAMİDİ

Tam da bir yandan uzaktan eğitim, her ile üniversite ve boş kalan kapasitelerini ve eskiden kadifemsi kumaşlı lacivert kasketlerle gidilen Mekâtib-i Rüşdiye denilen ‘Ortaokul’ mezunlarının dahi sayılarının az olduğu dönemlerde okuma yazma bilenlerin kendilerini okuma-yazma bildiklerini gösterme hissiyatında olaraktan giydikleri gömleklerinin ön yüzündeki cebine görünür şekilde kalemleri dizdiklerine dair günümüzdeki eğitim alanındaki gelişmelerle birlikte biraz da ironi yapmaya müsait durumlarını düşünürken, bir yandan da günümüzde insanların eğitim seviyesini açıklamadan belli ki yükseköğretim kastedilerek ‘üç diplomam, beş diplomam’ var diyerek bir mumun neden dibine ışık vermediği gibi ve kendine ne kadar yararı olduğundan da bihaber olduğumuz, alınan bu diplomaların toplumun gelişimi için uygulanması gereken çalışılan alanda bir lisans hakkı olması hasebiyle bunun toplumsal verimliliğimize ne katkı yapmış olduğunu sorgulamamız gerektiğini hatırladım.

 

Öyle ya bilim adamı olmanın bildiri yazmaktan ya da tez yönetmek olduğu gibi bir yanlış algılamaya dayalı ve ünlü Ackoff piramidinde görülen diyagramda sürekli ‘data’ aşamasında kalarak hiçbir zaman enformasyona dayalı yeni inovasyonlar yapmak, buluş yapma, patent alma ya da yayın yapma, toplumu yönlendirecek bilgiler sunma, ilgili alanda araştıma yapmak gibi bu piramidin ileri safhaları olan bilgiye ve akla dönüşerek ekonomik bir katma değer yaratmadığı için bu durumun anormal olduğunu söyleyebilirsek de eğitim kurumlarının bu diplomaları ticari kazanç sağlama gayesiyle beyhude bir uğraş olarak dağıtmasının yanında ileri ki yaşlar için sinapsların yeniden oluşumunu sağlamasını da düşünerek beyinsel anomalileri önleyecek yeni bir uğraş olarak görmemiz de gerekir. 

Aslında belki de eskiden doğrusu ‘diploos’ olan anlamı ikiye katlanmış kâğıdın iller arasında seyahat edeceklere verilen bir ruhsat olduğuna dair bilgilerimizden bugünün diplomalarının özellikle sahtelerinin elde edilmesi için sanal çabalar içinde olduğunu da bilmemiz ve bir diplomaya sahip olmanın artık gelinen yüzyılda gereksiz olduğuna dair politikacılar da dahil olmak üzere eğitim kurumlarının dahi ifade ettiği şekilde basında yer alan beyhude haberlere rağmen haksız yere de elde edilen bu diplomalarla da hala iş görüldüğüne de şahit olunmaktadır.

Gerçek ve hak edilmiş bir diplomaya sahip olmanın gereksizliğinin nasıl ifade edilebildiğine dair endişelerle birlikte bunun bir yanılgı olduğuna dair bu tür beyhude görüşlerin giderilebilmesi ancak ve ancak ‘data’ aşamasında toplanan örneğin sayısal ya da diğer verilerin ‘bilgi’ ye dönüşerek ‘wisdom’ olarak topluma ekonomik fayda sağlayacak ortamın mutlaka başarılması ile giderilebilir.

Kimse demiyor ki bu uğraşlar yapılmasın ama alınan her gerçek diploma ile lisans haklarını alanların da aldıkları payeleri orada burada kısacası sosyal medyada çarşaf çarşaf sergilemeleri yerine bunlarla en azından ne yapacaklarını ve ne yaptıklarını ifade ediyor olsalar da biz de bu kurumların yaptıkları işlerin beyhude olmadığına dair kanaatimizi değiştirerek belki de bu uğraşların sadece ülkenin eğitim alanındaki istatistiki bilgilerini yükseltmekten ya da ilgili kuruma bir ekonomik fayda sağlamaktan başka bir şey olmadığına dair fikrimizi değiştirmiş olalım.  

Demek ki Ackoff’un çizdiği diyagramda ekonomiye dönüşecek bilginin sadece bir aracın karayolunda sürekli patinaj yapması gibi sürekli bir 'veri toplama’ yani ‘data’ aşamasında kalınıyor olması bizi gelişmiş ülkeler seviyesine ve ötesine taşıyamayacağı gibi kişilerin de çarşaf çarşaf birçok diplomaya sahip olmaktan ziyade sağlık açısından dahi kendisine bile yararı olup olmadığını bilemeyeceğimizden bundan öteye gitmeyen bir durumla karşı karşıyayız ki kişinin kendine değil de topluma ne yararının olacağının tartışılarak ön plana alınmasının daha olumlu olduğunu anlayalım.

ARKEOTEKNO