GRAND

Öyle her şeye 'büyük' olma anlamında 'grand' demekle 'grand' olunmuyorsa da bu 'grand' kelimesinin başına ya da sonuna bir varlık adı takılırsa veya yazılırsa 'grand' ın ulviyetinin arttığı düşünülür. Bir de başında ‘mega’ kelimesi yani ‘megagrand’ olarak kullanılırsa gel keyfim gel bir kelime haline gelir. Sonuna Fransızcada gelen ‘ement’ eki onu ‘grandement’ haline getirir ki ‘büyük ölçüde’ anlamını taşır. Grand Titan ise devin de devi anlamına gelir. Fizikte büyük bir kuram olarak ‘grand theory’ bir çok şeyi tek bir teori ile açıklamaya verilen adıdır.. Sosyolojide ‘grand theory’ ise bir toplumun doğası hakkında evrensel gerçekleri tanımlamaya çalışan bir sosyal bilim yaklaşımıdır. Ekonomide, sosyolojide, fizikte… vs velhasıl birçok bilim dalında ‘grand’ ile başlayan teoriler vardır. Arkeolojide Kafkas Kartalı olarak bilinen Aetos Kaukasios, ip  ile bağlı Kafkasya’da bir tepede bulunan Prometheus’un sürekli ciğerini yiyen bir kartal olarak bilinir. Herakles ise mitolojide ciğerinden her lokmanın alınışından sonra canlı kalan Prometheus’u kurtarak bu kartalı Titan ve Ok, Aquila, Kneeler ve Saggita takımyıldızları arasına yerleştiren bir kahraman olarak bilinir. Grand Canyon gerçekten de devasa büyüklüğü ile ABD nin Arizona eyaletinde bilinen gerçek bir 'grand' olarak tanınır.

Orta İngilizce'den grand, grund, ground, graunt, Anglo-Norman'dan graunt, Eski Fransızca'dan grant, Latince grandis'ten ve Grande ve grandee'nin ikilisi kelimenin etimolojik kökeni olarak bilinir.   

Toplumlarda her şeye 'grand' demek gibi bir adet vardır, ilgili ilgisiz kelimelerin başına konularak kelimeler ihtişamlı hale getirilir,  neden 'grand', neresi 'grand', nasıl 'grand', olduğuna pek bakılmaz? Kelimenin bizatihi kendisi önemlidir anlamı içeriği önemli değildir artık. O bir  'grand' ise artık 'grand' dır, 'grand' aşağı 'grand' yukarı, gerisi teferruattır, ama neyi 'grand' dır pek bakılmaz, böyle bir 'grand' yazılı yerlerin neyin 'grand'ı oldukları pek anlaşılmaz, 'grand' adlı yerlerdekiler de neden ve neyin 'grand'ı olduklarından pek haberleri ve bilgileri de olmaz, sadece adlarının 'grand' olduklarını bilirler ama 'grand' olmaya pek hevesleri ya da çabaları ise hiç olmaz, ilgileri de olmaz, yani ismi ile müsemma değildir. Bu ‘grand’ gibi 'tarihi' 'meşhur' bugünlerde moda haline gelen '... dünyası' gross' bunlardan da bazılarıdır. Büyüklerimiz bilir diyerek 'grand' isek mutlaka 'granddırızdır' eğer ‘gross’ isek mutlaka 'grossduruzdur' diye düşünülür, grand' denildi mi akan sular durur, biz mi bileceğiz sanki tabi ki onlar bilir ‘grand’ olmayı der geçerler. ABD de bin dolar aranın da argodaki karşılığı 'grand' dır,  argoda 'grand' kelimesinin anlamsal olarak 'bağışlamak, hibe etmek' anlamında 'grant' dan geldiği düşünülür.

Gerçek dünyada da 'grand' lar da vardır tabi ki, Makedonyalı İskender'e neden Büyük (Great) İskender denilir de Grand İskender denilmez mesela, belki de anlamsal olarak içinde 'kabalık' da kokan 'great' olduğu için mi? Nine, nene kelimeleri kayboldu da 'grand-anne' 'grand-baba' denilmiyor ama nasıl oluyorsa büyükanne, büyükbaba deniliyorsa da 'böyyük' kelimesi bir aralar pek kullanılıyordu da 'büyük' kelimesi nedense ticari alanda modernlik ile tezatlık teşkil ettiği düşünülerek pek kullanılmaz. Bir mağazada satın almayı düşündüğünüz örneğin bir pantolon için İngilizce bir kelime olan 'size' yani ‘sayz’ yerine  'büyüklüğü nedir?' deyin de bakalım başınıza neler gelir? Derdinizi anlatamazsınız yani. Eskiden 'bedü' sonrasında 'bedük' ten 'büyük' kelimesine oradan da içinde biraz da 'ihtişam' kokan 'great' kelimesinin yerine 'grand' kelimesine geçilmesi anlamın yitimi değil mi? Kazakistan’da bir hastalığın iyileşmesi için yapılan törenin adı olarak ‘bedik’, halk ağzında çam sakızı, reçine anlamında ‘bedük’ ‘büyük’ anlamına da geliyor.

Kapalıçarşı'nın tam çevirisi  'grand bazaar' mı ki yani? Ya 'başından ayaklarına kadar süslü bir şekilde giyinmiş kişilere içinde Fransızcada 'yıldız' anlamını da barındıran 'grand toilette' denilmesine ne demeli? Fransızların 'ihtişamın çılgınlığı' olarak çekilen filmi 'La folie des grandeurs' de sanrılı, sancılı gerçek olmayan bir 'ihtişam' özentisinin ne kadar toplumsal yıkıma yol açtığı anlatılır. Eskiden genç İngiliz beyefendilerinin eğitiminin olağan bir parçası olan Kıta'nın genişletilmiş bir turuna da 'grand tour’ denilmesine rağmen Fransa'daki bisiklet yarışları da ‘grand tour’ olarak bilinir.

Bu ‘grand’ kelimesi ‘en önde gelen’ anlamına geldiği gibi aynı zamanda ‘Küstahlık’ anlamına da gelen bir ‘üstünlük tasarlama’ anlamına da gelir. Aynı ‘grand’ kelimesi  Orta Aşağı Almanca grand 'kaba çakıl' alanlarında yaşayan kişiler için de kullanılır.  Grand’ın önüne getirilen ‘de’ eki bir anlamlı kelime oluşturmazken başına gelen ‘legrand’ kelimesi ise uzun boylular için söylenen bir lakap olarak bilinir. Dünyaca çok meşhur belki de gerçekten hak ettiği için büyük bir elektrik firmasının da markası da bu adı almıştır.    

Biz 'Kanuni' ye, 'muhteşem' deriz ama yabancılar ona 'grand' derler, çünkü ihtişamlı anlamına gelen Osmanlı'yı bir cihan devleti haline getiren gerçek bir 'grandeur' dur. Sultan Süleyman, hakkını verecek anlamda gerçek bir 'grand' dır. I. Dünya Harbi döneminde Rus Orduları Başkomutanı Grandük Nikola Nikolayeviç vardı, O da gerçek bir 'grand'dır. Çünkü Kafkasya'da Osmanlı Devleti’ne de karşı savaşmış olsa da nihayetinde başarılı bir başkomutanlık görevi ifa etmişti. Dünyanın kişi başına en fazla milli geliri düşen 'kurallara' 'standartlara' uyması ile bilinen zengin, nüfusu ve yüzölçümü küçük olan ülke Lüksemburg, Onun da başındaki kişi de bir 'Grandük', küçük bir ülke ama ' The Grand Duke' ile yönetilen bir ülke. Batıda 'majestic' olarak bilinen kraliyet unvanının karşılığı da 'grand' olarak bilinir.  Demek ki 'grand' adını almakla ya da verilmekle 'grand' olunmaz ve 'grand' lığın da büyüklük, küçüklük ile bir ilgisi yoktur.

Öyleyse 'grand' olma her hâlukârda niceliksel değil ama niteliksel bir anlam da ifade eder.

O zaman sen Neyin 'grand' ısın? Neden 'grand' sın? Nasıl 'grand'sın ve Niçin 'grand' sın.

ARKEOTEKNO