SÜMERLERDE ALTMIŞ SAYISI, TİMÜS BEZİ VE SALGINLARA KARŞI BAĞI
S. Vedat Karaarslan Arkeolog- Y. Mühendis
Sümerlerin m.ö. 3. binde bulduğu Babillilerin daha önce Mısır medeniyetinde kullanılan 10 lu ve 12 li sayı sistemi ile uyumlu olduğu için kullanılan altmış (60) lı sayı sisteminin insan biyolojisi ile ilişkisi vardı.
Sümer panteonunda 60 sayısı en yüksek seviyedeki 'Anu' ya tekabül ederdi. Eğer bir adam kendisinden rütbece yüksek birisine vurursa 'öküz kırbacı' ile kendisine 60 kez vurularak cezalandırılırdı. Sümerlerde 60 sayısı 1-6 arasındaki sayılara ve 10, 20, 30 a da bölünebilen eşsiz bir sayı olarak Gılgameş Destanı'nda Hubur'un kayıkçısı gemici Urşanabi'ye 60 ın katları olarak 3600 kent, hurma bahçesi, kerpiç kuyusu, tapınak çukuru vermişti. Gılgameş, Hubur'un kayığını 60 ın iki katı olan 120 kazık ile tekneyi güçlendirmişti. Bir dairenin 60 ın katı olan 360 derece olması, saatin 60 dakika olması, 60 saniye ve eşkenar üçgen çizimi gibi günümüze kadar ulaşan geometrik bilgilerin hepsi 60 sayısının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
Sümer ve Babilliler bir elin yumruk haline getirilmesi halinde baş parmak hariç içindeki 12 boğumu gökyüzünde çıplak göz ile bakılınca görülebilen Satürn, Mars, Venüs, Jüpiter ve Uranüs gezegenleri kadar havada yumruklarını gösterdikleri 5 sayısı ile çarparak 60 sayısına ulaşırlardı. Yumruk da bulunan baş parmak ya da badem parmağı olarak adlandırılan organımız ise 60 lı oluşturulan sayıların bitmesi durumunda yukarı doğru gösterilirdi.
Mezopotamya matematiğinde 'yaşam' ile de panteonun en yüksek seviyesinde olan ve özdeştirilen '60' sayısının bir yumruk şeklinde sıkılarak baş parmak ile daha sonraki çağlarda antik Roma Collosseum'da katliam sahnelerinde Pollice Verso olarak bilinen 'thumb down' işaretinin Gladyatörün kurbanının öldürmesi olarak kullanıldı. Canın bağışlamasının bir geleneği olarak 'thumb up' ise işareti (ey van) olarak okunan A1, günümüze kadar gelen 'mükemmel' anlamına gelen bir işarettir.
POLLICE VERSO
Akkad İmparatorluğunda kullanılan ve daha sonra günümüze kadar gelen Şekel'in karşılığı olan šiqlu veya siqlu daha sonra bütün Mezopotamya'da kullanılan 'mana' ağırlık birimi Anadolu'daki Kyzikos gibi şehir devletlerinde kullanımı ise 'mina' ya dönüşen ölçü birimi olarak 60 şekel ederdi. Daha sonra her biri 500 gram eden 1 mina değeri 60 minanın karşılığı olarak 1 'talent' ağırlık birimine karşılık oluşturuldu. İngilizce'deki 'yetenekli' karşılığı olan 'talent' kelimesinin de etimolojik anlamı da bu Babil geleneğine dayalı eski Latince'nin dayandığı 'talenta' kelimesinin 'para, zenginlik' olarak kullanılmasına dayanan bir kelimedir.
Platon sosyal hayatta bir dik üçgen üzerinde 3 rakamına toplumsal katmanların sayısı, 4 rakamına başlıca erdemleri, 5 rakamına ise bu iki büyük harmoninin devlet düzeninde oluşması olarak ortaya çıkan yapısında 3x4x5 =60 a ulaşmış olmayı hedeflerdi. Altmış rakamının 4 kez kendisi ile çarpımı ise 12.960.000 eden Platon'un mistik rakamı olarak bilinirdi.
Antik çağlarda bu kadar önemli mistik bir rakamın modern zamanlardaki '6' rakamı üzerindeki tartışmalar bir yana aslında 'var' a göre bir değer ifade eden '0' rakamı ile birleştiğinde oluşan '60' rakamının insan yaşamı içindeki önemi, biyolojik olarak yaşamın 60 ıncı yılından itibaren giderek 'hücre' kaybı ile negatife dönmesi sayının antik çağlardaki değerini önemsiz hale getirir.
Bunun en büyük biyolojik göstergesi doğumda 25 gram olan lenfoid üretici T hücreleri kaynağı ve dalak, bağırsaklar ile birlikte bağışıklığı sağlayan retroternel (göğüs kemiğinin arkasında) olan Timus bezinin 60 yaşından itibaren yaş ile bağlantılı olarak giderek küçülmesidir. Doğumdan hemen sonra büyüyerek 12-19 yaşları arasında 35 gram olan iki asimetrik bazen de birleşerek tek bir lobdan bazen de bir ara lob ile ayrılan timüs bezi 60 yaşında bebeklik döneminden de düşük bir ağırlığa, 15 grama kadar düşer. Bez üzerinde yağ değişimi olarak ortaya çıkan bu değişim erkeklerde kadınlardan daha hızlı gerçekleşir.
Eski Mısırlıların mumyalama, Yunanların ise tütsü amaçlı olarak kullandıkları öksürük önleyici, bağışıklık artırıcı, dezenfekte, ruh dinginliğini artıran ve kokulu 'kekik' benzer şekli nedeniyle 'thyme' den üretilmiş T hücrelerinin kaynağı 'timüs' bezinin anlamı 'kekik' anlamına gelir. Türkçe'de kekik 'yabani zahter' olarak etimolojik olarak Farsça 'kakul' ya da 'kakuti' ye dayanır.
Çöp kamyonları olarak nitelendirilen bağışıklık sistemi içinde yabancı maddeleri yiyen makrofajların büyük çoğunluğunun ev sahipliğini timüs bezi yapar. [1] Ergenlik yaşına kadar maksimum büyüklüğe ulaşan insan ruhunun koltuğu da denilen timüs bezi yaş ilerledikçe 'atrofiye' olmaya yani çürümeye başlar. Kanda bulunan beyaz kan hücreleri olarak bilinen ve oranının yapılacak testlere göre makul seviyede olması gereken lenfositler bu beze geçerek T hücrelerine dönüşürler ve bu T hücreleri bakteri, virüs ve kanser hücreleri ile savaşmakta aktif iken, B hücreleri humoral (vücutta hücresel boyutta değil, vücut sıvılarının içinde oluşan hücre dışı bağışıklığa verilen ad) bağışıklık oluşturmak üzere savunma için antikorlar üretir. Bağışıklık sisteminde Timüs bezi %75 oranında T hücresi üreterek enfeksiyona karşı büyük bir savaşım verir.
Timüs involüsyonu (küçülme) olarak tanımlanan ve yaşlanma ile birlikte Timüs bezinin yok olmasına dayalı biyolojik süreç 60 yaşından itibaren insanda ortaya çıkar ve bağışıklık zayıflayarak enfeksiyona karşı gelemez ve aşılara yanıt veremez. Timüs üzerinde atrofinin yani çürümenin veya yağa dönüşmesinin (fat) önlenmesine yönelik tedavi ile ilgili araştırmalar halen devam etmektedir.
TİMUS BEZİNİN YAŞA GÖRE KÜÇÜLMESİ
Timus bezi, esas olarak yaşla birlikte ortadan kaybolan ancak bir kişinin tüm yaşamı boyunca bağışıklık ve otoimmünitede önemli bir rol oynayan küçük bir bezdir. Timus bezindeki değişiklikler bağışıklık sisteminin yaşlanmasıyla bağlantılı olduğundan, araştırmacılar atrofiyi geciktirmenin yollarını araştırıyorlar. Buna bağlı olarak bezin tekrar büyütülmesi için gerekli biyolojik çalışmalar da bütün hızı ile devam etmektedir. [2]
İnsanda 60 yaşından itibaren küçülmeye doğru hızlı bir atrofiyeye uğrayan Timüs bezi bağışıklığa karşı vermiş olduğu savunmanın vücutta ortadan kalkmasına yönelik ilerleme insanda bronşit, astım, saman nezlesi ve sinüzit gibi solunum yolu rahatsızlıklarına yol açan hastalıklara karşı direncini aşağıya indirir.
Peki, bu bezin aktive edilmesi için hangi yiyecekler ve gıdalar gerekli konusuna gelince... Tıbbiyata göre timus bezi fonksiyonunu kaybetmeye doğru insanda nefes darlığı, öksürme, göğüs ağrısı ve yutma sorunu olduğunu bildiriyorlar.
Endonkrin sistemimizin içinde yer alan Timüs bezini harekete geçirmek için göğüse dokunmak (sternuma) olabilirken egzersiz yapmak da son derece faydalı olup aynı kaynaklara göre [4] C vitamini besinler, turpgillerden [5] (cruciferous) özellikle brokoli, karnabahar, brüksel lahanası timus bezini aktive etmek için birebir besinler. Yapılan çalışmalar ile gülme ve damağın da bu bezi aktive ettiği ortaya konulmuştur.
Laboratuvar ortamlarında da oluşturulmaya çalışılan Timüs bezinin T hücreleri üretebilmesine yönelik çalışmalar [6] devam etmekle birlikte 60 yaşından itibaren yağa dönüşmeye başlayan bu bez 75 yaşında 6 gram ağırlığa iner. Vücudun diğer organları ile birlikte Timüs bezinin de yaşlanma ile birlikte etkinliğinin azalması insanın enfeksiyona karşı direncini kırıyorsa da turpgiller (cruciferous) familyasından yukarıda resmi bulunan sebzeleri tüketmek, timüs bezini aktif hale getirerek salgın hastalıklara karşı bir direnç oluşturuyor.
ARKEOTEKNO
[1] https://upliftconnect.com/thymus-seat-human-soul/
[2] https://www.lifespan.io/news/rejuvenating-the-thymus/
[3] https://fridaymagazine.ae/health/fitness/11-health-habits-to-boost-your-immune-system-and-keep-coronavirus-at-bay-1.2307083
[4] https://www.spiritofhealthkc.com/health/understanding-endocrine-system-thymus/
[5] Amerika Birleşik Devletleri 2015-2020 Diyet Kılavuzları, yetişkinlerin haftada 1½-2½ fincan eşdeğeri koyu yeşil sebzeler (turpgillerden oluşan sebzeler dahil) tüketmelerini önermektedir. [9]
[6] https://www.eurostemcell.org/regenerating-thymus
[7] https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC3791471/
[8] https://www.nytimes.com/1982/01/26/science/mysterious-thymus-gland-may-hold-the-key-to-aging.html
[9] file:///C:/Users/Casper/Downloads/68544.pdf
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın