GÜMÜŞHANE 1916 VE HAFIZ MEHMET KARAARSLAN

S. Vedat Karaarslan

Arkeolog- Y. Mühendis

Rusya' nın Sivastopol kenti, Karadeniz'de Yavuz ve Midilli gemileri ile 29 Ekim 1914 tarihinde bombalanır. Gemilerin nereye gittiğini soran Talat Paşa'ya 'Zonguldak'tan kömür almaya ' cevabı verilir...
 

Bu olay, Osmanlı'nın savaşa girmesinin nedeni olur.
 

Sarıkamış Harekatı 1914 Aralık- 1915 Ocak arası 
 

Çanakkale Savaşı 1915 Şubat- 1916 Ocak arası 
 

Rus gemileri Anadolu'nun Karadeniz kıyılarına gelerek 5 Şubat 1916 tarihinden itibaren Trabzon'u denizden bombalamaya başlar....
 

Gemilerin an zalimi de Komnenos'ların 1427 yılında Bizans İmparatoru ile evlenen Marie Megale Komnene adlı kızına izafeten adlandırılmış Imperatrista Maria adlı drednot dağlara kadar uzanan bombaları ile şehire dehşeti yaşatır...

Doğu cephesinde ise Çanakkale'de kahramanlığı ile temayüz eden Mehmet Vehip Paşa Rusları Erzurum'dan ilerleyerek Gümüşhane üzerinden Karadeniz kıyılarına ulaşmasını önlemeye çalışır... 

Karadeniz sahillerinden gemilere karadan ise katırlara yenilen Osmanlı Ordusu daha sonra iç bölgelere kendi ülkelerinde göçmenleri yönlendirecek 'muhacir' dağıtma merkezi olacak Ordu şehrine çekilir... 

Denizden karaya çıkan işgalciler, Trabzon'un Of ilçesi (10 Mart 1916) Kelali tepelerinde büyük bir direniş ile karşılaşılarsa da kıyılarda uzun menzilli Osmanlı toplarının olmayışı, karadan mekanize birlikler ve katırlar ile ilerleyişlerine engel olunamadı...Trabzon 18 Nisan 1916 tarihinde işgal edilir. Trabzon halkı 21 Şubat 1916 tarihinde Akçabaat üzerinden Ordu şehrine doğru göç ettiği için işgal güçleri yerli azınlıklar tarafından büyük bir nümayişle karşılanır..

Gümüşhane' de doğup Giresun'un ilçesi Tirebolu'da denize ulaşan Harşit Çayı'nın günümüzde de mevcut olan dev yatağını geçemedikleri için işgalciler tarafından tutulurken, batı tarafı ise Harşit savunması adı altında tarihe ikinci Plevne Savunması olarak kayıt edilir. (23 Ekim 1916) 
 

Karadeniz' in kıyı şeridinde bunlar olurken Gümüşhane, 23 Temmuz 1916 tarihinde işgal edilir... 


İşgal ordusu içinde Orta Asya kökenli subaylar ve askerler yerli halka iyi davranırken ordu içindeki ve yerli Millet-i Sadıka Ermeniler yıllarca birlikte yaşadığı halka zulüm yapmaya başlar...
 

İşgal kuvvetlerini kendi söyleyişleri ile 'urus' olarak adlandıran halkın büyük bir çoğunluğu Osmanlı subaylarının gözetiminde Anadolu'nun içlerine doğru muhacir olarak yola düşer...Erzurum halkı Erzincan ovasına, Gümüşhane halkı Tokat'a , Trabzon ahalisi ise Ordu istikametine doğru yol alır. Bir diğer adı da 'nivik' olan çiçek açtıktan sonra zehirleme özelliği olduğundan çiçeğinin açmadan yenilmesi gereken  domuz lahanası halkın en büyük yiyeceği olur. Oraya buraya, sokağa serpilmiş, düşmüş bir tek arpanın bile yerlerden toplanarak yenildiği dönemlerdir. 

Büyük dedem, babası Tahir, annesi Hatice'den olma 1861 doğumlu, Hafız Mehmet Karaarslan, işgal tarihinden tam 1 ay sonra 25 Ağustos 1916 tarihinde ikametgah ettiği Bağlarbaşı Mahallesi'ndeki Süleymaniye Mahallesi Camisi İmamlığı yapan dedemi ziyarete giderken Hudura (Alemdar) köyü yolu üzerinde elinde tespihi varken bir grup Ermeni tarafından silah ile vurulur..

Vurulduğu yere defnedilir...

Doğu Karadeniz Bölgesi'nden İç Anadolu Bölgesine büyük bir göç başlar. Bizim ailemiz Tokat'ın Zile ilçesine kadar ulaşır. Yolda Osmanlı subaylarının gözetimindeki askerler muhacirlerin az çok iaşesini karşılamaya çalışırlar.  

Rahmetli babaannemden de bize nakil olan bu büyük dedemin şehit edilemesi olayı, T.C. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Hizmetler Genel Müdürlüğü'nden Alt Üst Soy Bilgi Ağacı bilgilerinin internet üzerinden açılması dolayısıyla aldığım bir belgeye dayalı resmi olarak müracaat ederek teyit ettirdim.

Başvurumu, mezarın bulunması ve tarafımızca yapılması,adının yaşatılmasına yönelik işlemlerin devletimizin onaylaması şeklinde müracaatımı resmi kanallardan yaptım...Şimdi cevap bekliyoruz.

Bütün şehitlerimize Allah Rahmet eylesin....

ARKEOTEKNO