İNSAN VÜCUDUNDA ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ VE RUHSAL TIKANIKLIK
Hocası Platon’un görüşlerinin aksine ruh ve bedenin birlikteliği fikrini öne süren Aristoteles’in fikirlerine paralel olacak şekilde beden ve ruhun birbirini etkilediği görüşü 733 yılında Afganistanlı büyük alim El-Belhi tarafından ‘iştibak’ olarak adlandırılmıştı.
Büyük İslam filozofu Kîndî’nin öğrencisi olan Belhi, bu etkileşimi insanların yaşadıkları coğrafyanın, yediğinin içtiğinin insan bedeni ve ruhu üzerinde etkili olabileceğini ileriye sürmüştü. Ruh ve beden hastalıklarının birbirinin içine girmesi olarak adlandırılan iştibak (karışma), günümüz tıbbında Gerilim Miyozit Sendromu (GMS) olarak adlandırılır.
GERİLİM MİYOZİT NOKTALARI
Çin tıbbında yaşamsal enerji ya da yaşam gücü anlamına gelen ‘chi’ batı tıbbında ‘hücre’ olarak adlandırılan biyolojik tanımlamalar, insanda beden-ruh etkileşiminin temelini teşkil eder.
Beden ve ruh etkileşimi insanda enerji yollarının tıkanması, madde ve ruh tıkanıklığı olarak ortaya çıkarken bütün hastalıklara bu tıkanıkların neden olduğu ileriye sürülür.
Çin tıbbında ‘chi’ nin vücutta herhangi bir tıkanıklığa yol açmadan serbestçe dolaşabilmesi sağlıklı bir insan profili ile açıklanır.
Hücrenin bir maddeden oluştuğu ve içine kapandığı durumlarda hücrenin dışının enerji ile dolması, hücrenin genişlediğinde ise enerjinin hücreyi istila ederek madde haline dönüşmesi kontrol edilemez bir şekilde ortaya çıkar ki hastalıkların kökeni de bu kontrol edilemez döngüye bağlanır. Bu durumun dengesiz olarak ortaya çıkışı insan vücudunda her bir organın enerjisi olarak sayısı 50 olan chi akışının insan organları üzerinde kontrol edilemez durumu kronik hastalıkların nedeni olarak bilinir.
Hücrenin büzülmesi ya da genişlemesi olarak bir titreşim biyolojisi içinde olan insan vücudundaki enerjinin dolaşımındaki harmonizasyon (uyum) bozulduğunda Çin tıbbında izahatını bulduğumuz tanımlamalar, batı tıbbında ise bir öksürüğe neden olan septomlar olarak açıklanır.
Ancak bilinen odur ki her iki yaklaşımda da bir enerji tıkanıklığı söz konusudur.
Hücre zarını en kolay geçebilen madde olan su, içilmesi tavsiye edilen günde 8-10 bardak kişinin ağırlığına göre değişiyor olsa da örneğin insanda sağlıklı bir hücreyi zorlukla geçebilen yağ asitleri ve glikoz ile beslenen habis (malign) insan hücrelerin doku değişimi lezyonlar nedeniyle başta glikoz (şeker) gibi maddeler, dengesi ve biyolojisi bozulmuş hücrelere kolayca girer. Bu nedenle insan vücudunda bağırsak düzenleyici olarak bilinen probiyotiklerin düşmanı beyhude kalori yüklü vücuda sadece kilo olarak etki eden şeker, en kolay ulaşılabilen zehir olarak tanımlanır.
Vücutta dolaşan enerji düzeyindeki tıkanıklığın belirli noktalarda toplanmasının oluşturduğu bu kaotik durum hücreler üzerinde aşırı miktarda madde birikimine neden olur. Bunun tam tersi de mümkün olur ki bu durumda da hücrede yeteri kadar enerji-madde dönüşümü gerçekleşemezse hücre, madde kaybı ile karşı karşıya kalır. Örneğin, bir kan tahlili sonunda elde edilen sonuçların analizinde beyaz kan hücreleri olarak bilinen akyuvarlar olan ve vücudu yabancı istilacılardan koruyarak bağışıklığı sağlayan lökosit değerinin az çıkmasına neden olan sayıdaki değerlendirmelerde de insanda enerji tıkanıklığının hücreler üzerinde madde döngüsünün yeterli olmamasından kaynaklanabilir.
İnsan vücudunda enerjiler; termal (ısıl), kimyasal ve mekanik olarak ortaya çıkar.
Termal enerjiler; vücut sıçaklığıi solunumun sıcaklığı ve buharlaşma ısısı
Kimyasal enerjiler: glukoz, laktik asit ve su
Mekanik enerjiler: kalp vuruşları, nefes alış veriş hızı-şekli ve vücudun hareketleri
olarak bilinir.
Her bir enerjiye tekabül eden organların ürettikleri enerji miktarı şekilde gösterilmektedir.
Her iki yani enerji ve madde tıkanıklıklarının insan vücudunda oluşturduğu örneğin bir uzvun kaybı ya da kronik bir rahatsızlığa bağlı olan maddi tahribatın sonucunda insanda ruhsal tıkanıklık ortaya çıkar.
O halde nasıl ki enerji ve madde tıkanıklığı ruhsal tıkanıklık oluşturuyorsa bunun tam tersi olan durum yani ruhsal tıkanıklığın giderilmesi insanda enerji tıkanıklığının giderilerek enerji akışını ve enerji-madde döngüsünü daha uyumlu hale getirir ve vücuttaki ârızi ve müzmin hastalıkları ortadan kaldırır. Bu durum hastalıklarda poizitif olma ve yüksek moral ile hastalıkla savaşmayı öngören tavsiyelerin neden yapıldığı ile ilişkin bir husustur.
Klinik deneyler sonucunda duyguların ya da ruhsal tıkanıklığın bel fıtığı, kas romatizması olarak bilinen fibromiyalji veya stres hasarı gibi rahatsızlıkları oluşturabileceği bunların başında da kas iltihabı anlamına gelen ‘miyozit’ gibi romatizmal hastalıklara yakalanılabileceği öngörülmektedir.
Ruh-beden şifacılığı olarak ortaya çıkan bu yaklaşımlar insan ruh ve bedeninin ayrılmaz birer anatomik yapı içinde değerlendirilmesi ve hastalıkların nedenlerinin bilinmesi açısından önemli bir yaklaşım olarak görülür.
Not: Bu yazıda herhangi bir tedavi yöntemi önerilmemektedir.
ARKEOTEKNO
[1] https://www.sciencedirect.com/science/article/pii/S2667325821000698
[2] https://www.blbchronicpain.co.uk/wp-content/uploads/2020/01/Diagram-of-Myofascial-Trigger-Points.jpg
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın