MUCİZEVİ MEYVE ‘HÜNNAP’ IN ARKEOLOJİSİ
S. Vedat KARAARSLAN Arkeolog- Y. Mühendis
Normal olarak yeşil iken erişkin olanlarının kırmızı ve siyah-mor renge dönüştüğü diğer isimleri çiğde ve innabi olan arkeolojide [1] ve kutsal olduğu da bilinen bir bitki olan Hünnap güçlü antioksidan (pH aralığı 5.5-7.5) özelliği ile sonbahar aylarının evdeki doktoru olarak tanımlanır.
Çin menşeili ve kırmızıya dönüşüp kırıştıkça, tatlılaşan ve olgunlaştığı bilinen bir meyve olan Hünnap, beden ve zihin konstantrasyonunu ve her ikisi arasındaki bilgi alış verişini kontrol eden ve düzenleyen önemli bir bitkidir. Çin geleneklerine göre kız çocuk doğarsa kapıya hünnap ya da kızarmış fıstık kırmızı bir urgana bağlanırdı ve kırmızı bir kumaş asılırdı. Erkek çocuk doğarsa yayı olan kırmızı bir bayrak asılırdı. [2]
Çin hurması olarak da bilinen hünnap, psikolojik stres ve anksiyeteye karşı iyi gelen bir bitkidir. Eski Çin tıbbında Hünnap, 4000 yıldan bu yana zihni sakinleştirmek, stres ve endişeyi kaldırmak üzere kullanılır. .
İslamiyette cennetin son bulduğu yerde 'sidret-ül Münteha' olarak tanımlanan yerdeki 'sidre' ağacının 'hünnap' olduğuna dair yorumlar bulunmakla birlikte 'sidre' kelimesinin ‘sedir’ ağacı' anlamına da geldiği Arapça 'seder/sedare' anlamlı olarak 'hayret edilecek yer' anlamına geldiği ve bu tanımlamanın hünnabın/ (sidre ?) ağacından sonra 'beşeriyetin sona erdiği' daha ileriye gidilemeyeceğine dair hükümler mevcuttur. [3]
Arapça 'ar-ünnab' 'üzüm' sözcüğünden gelen Hünnap kelimesinin kökeni Akkadca 'meyve' anlamına gelen 'inbu' kelimesine dayanır. Günümüzde Pers dilinde 'annab' antik çağlarda ‘zayzafun’ olarak bilinen antik Grekçe ‘zizuphos’ kelimesinden Akdeniz ve Afrika’daki küçük boylu yenilebilir tatlı meyveleri adı altında toplanan ve Latince’ ye 'jujuba' olarak geçen ‘hünnap’ sıcak iklimi seven bir Asya bitkisidir. Meyve Franszıca 'pomme sourette' , Hint dilinde ise 'ber' olarak bilinir.
Troya Savaşı’ndan sonra Odysseus' un İthake adasına dönüşü sırasında güçlü Kuzey rüzgarlarıyla Kıbrıs Adası'nın güneyine sürüklenip rotasından saptırıldıktan sonra çıktığı günümüzde Libya kıyılarında bulunan Cyrene' de Lotophagoslar (lotos yiyenler) yaşamaktaydı. Lotophagoslar, Odysseus'in arkadaşlarına yemeleri için Zizyphus Lotus meyvesi ikram ederler... Uyku ve hafıza kaybına neden olan bu meyveyi yiyen Odysseus'in arkadaşları artık İthake'ye dönme isteğinden vazgeçmişlerdi. Ancak Odysseus onları kuvvet zoruyla gemilere zor olsa da bindirebilmişti..
Güzelliğinden dolayı sürekli kendisinin rahatsız edilmesinden dolayı Hünnap ağacına dönüştürülen ‘su perisi’ ya da ‘nympha’ olarak bilinen bir diğer adı da ‘nilüfer’ olan Lotus çiçeğinin üzerine gelen en ufak bir tozda yapraklarını sallayarak tozu bir araya yığarak aşağı atıp yaprağın tekrar suya dalmasındaki kudret, sadece bir ağaç olarak değil geleneksel tıp camiasında da lotus türünden gelen ‘hünnap’ ın kullanımını ön plana çıkarır.
Çeşitli bitkilerin kullanıldığı geleneksel tıp biliminin Japonya’daki adı olan Kampo ya da Kanpo olarak yazılan ve karaciğer hastalıklarına karşı etkili olan Dai- Saiko-to adlı geleneksel ilacın içinde ginseng, meyan, zencefil ve yabani kereviz (ve diğer bileşikler ile birlikte) ile birlikte hünnap da bulunur.[4]
Hünnap meyvesinin beynin yanlış sinyal göndermesi sonucunda vücudun tamamında veya bir kısmında oluşan titreme olarak bilinen ve beyindeki 'substantia nigra' bölümündeki 'dopamin' eksikliği ile oluşan 'parkinson' hastalığı gibi distoniyi (dystonia) önleme ve sakinleştirici (sedatif) özelliği ile kavrama bozuklukluklarını önlediği ve bu amaçla kullanılabileceği tıbben anlaşılmıştır. (CHEN ve ark.2017) [5] Diğer yandan hünnap meyvelerinin (zizyphus mauritana) içerdiği peptid ve cyclopeptide alkaloids, sanjoineine nedeniyle psikoterapik (zihnin vücut üzerinde tesir ettirerek tedavi) ve epilepsi üzerindeki etkisi bilimsel olarak onaylanmıştır. [6]
Tayvan'da uykusuzluk (imnosia) için ikinci tıbbi reçete olarak verildiği bilinen [7] ve Türkiye’de en fazla Denizli (rakım: 219 metre), Amasya (il geneli ortalama rakım: 1150 metre) yöresinde yetiştirilen C vitamini zengini ‘hünnap’ ın bugünlerde hasadı yeşil veya turuncu renkli olarak yapılıyor.
Hasadı yapıldıktan sonra durdukça olgunlaşarak turuncu rengine dönüşen ve aynı zamanda şeker hastaları için de bir ümit kaynağı olan hünnap’ın reçelinden turşusuna kadar kurulumu yapılıyor.
ARKEOTEKNO
KAYNAKLAR
[1] Mitolojide su perisi (nmypha) Lotis'in yakarışları sonucunda Hünnap bitkisine çevrilmiştir.
[2] http://www.issscongress.com/uploads/460431ff7e5a2913a646164a8e1f1a82.pdf
[3] https://islamansiklopedisi.org.tr/sidretul-munteha
[4] Tıbbın Alternatifi Olmaz! Geleneksel Alternatif ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları, Türk Tabipler Birliği Yayınları
[5] Horticultural Reviews, Volume 32, Jules Janick, Purdue University, Wiley, 2006
[6] file:///C:/Users/Casper/Downloads/ayurvedic-plants-in-brain-disorders-the-herbal-hope.pdf
[7] Rodriguez Villanueva J. Experimental and clinical pharmacology of Ziziphus jujuba Mills. 2017, 31(3):347-365.
NOT: Bu yazı tamamen güvenilir uluslararası düzeyde kabul görmüş ve onaylanmış kaynaklara dayalı olarak yazılmıştır. Yazının içieriğinde tıbbi tedavi önerisi bulunmamaktadır.
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın