OSMANLI' NIN BULDUĞU ÇİÇEK AŞISI İNSANLIĞIN NASIL KURTULUŞU OLDU?
S. Vedat Karaarslan Arkeolog- Y. Mühendis
İnsanlık tarihinde 20.yüzyıla kadar 300 milyon insanı öldürdüğü tahmin edilen kırmızı veba ya da benekli canavar olarak da adlandırılan bulaşıcı çiçek hastalığı, 18. yüzyılın sonlarına doğru dünyada her 10 kişiden bir kişinin ölümüne yol açmaktaydı. İngilizcede 'smallpox' olarak adlandırılması bu hastalığın 1494 yılında İtalya'nın işgali sırasında Fransız askerlerinin taşıdığı bir virüsün neden olması nedeni ile 'frengi' olarak adlandırılan 'greatpox' hastalığından virüslerin farklılığından dolayıdır. Pox kelimesi tek başına kullanıldığında aynı zamanda frengi anlamına da gelir. Frengi hastalığının Latince 'sifilis' olarak bilinen etimolojik adlandırması ise mitolojiye göre Apollon'u kızdıran bir çobanın yine Apollon tarafından cezalandırılmış halini tasvir eder.
Çiçek hastalığının viral kökenleri yaklaşık 68.000-16.000 yıl öncesinde Afrikalı kemirgenlerden evrilerek günümüze kadar geldiğine dair bulgulara ulaşılmıştır. Hastalığın bir diğer adı olan 'variola' suşlarının 1600 yıl öncesinden tüm dünyaya yayıldığı tahmin edilmektedir. Suş deyimi Fransızca ağaç kökü anlamına gelen 'souche' kelimesinden üretilmiş olup virüs ve bakterilerin nesebi ya da soyu diyebileceğimiz asırlara dayanan orijinal halini tasvir eder. (COVID-19 virüslerinin suşlarını incelemek ise ayrı bir inceleme konusudur)
HÜCRENİN YAPISI VE ÇİÇEK HASTALIĞINA NEDEN OLAN VARIOALA VİRÜSÜ
Çiçek virüsü taç şekline benzeyen ve adını da Latince 'corona' yani virüsün şeklinin 'taç' benzemesinden dolayı korona virüsünün 90 nm uzunluğuna karşın 350 nm ye varan tuğla şekline benzeyen bir virüstür. Poxvirüsler olarak bilinen çiçek hastalığı virüsleri korona virüslerinin aksine bir DNA ya sahip olarak girdiği hücrenin çekirdeğinde değil hücre dışında yer alan sitoplazmasında çoğalırlar.
Ancak çiçek hastalığını bir diğer özelliği cansız nesnelerin üzerinde konakçı olarak bulunan virüsler anlamında 'fomit' olarak da bulaşabildiği gibi solunum yolu ile de insanların 1.8 metreden az bir mesafede karşı karşıya durmaları ile de bulaşabilme şeklinde bir virüs olması idi.
Çiçek hastalığına neden olan variola virüsü soluma yolu ile alındığında ağız ve boğaz (orofraingeal), solunum mukozası (sümükdoku) ve erişkinlerde yaklaşık vücuda yayılmış 450 adet bulunan lenf düğümlerine yayılarak çoğalmaya başlıyordu. Variola virüslerinin de daha ölümcül olan major ve minor olmak üzere iki tipi vardı. Hücreden hücreye geçen variola virüsleri yani çiçek hastalığı virüsleri 12. günde viremi (kan dolaşımına giren virüsler) dalak, kemik iliği ve lenf düğümlerinde hasarlara neden oluyordu. Enfekte olan hücreler liziziz (parçalanma) oluyorlardı. Hastalığın klinik tanımı ise başlangıçta 38.3 dereceyi aşan akut bir ateş ile belirlenebiliyordu. Ciltte bulunan içinde cerahat bulunan kabarık lezyonlar olarak adlandırılan püstüller çiçek hastalığında aynı boyutta olduğu için su çiçeği ile ayırt edilebiliyordu. Mayıs 1995 yılına kadar Varicella aşısının bulunmasına kadar her yıl 4 milyondan fazla insanın muzdarip olduğu Su çiçeği (chickenpox) daha çok gövdede bulunup uzuvlara yayılmazken çiçek hastalığı bütün vücudu sarıyordu.
ÇİÇEK AŞISININ KULLANILDIĞI COWPOX
Bu İngilizce 'pox' kelimesi en ilginç kelimelerden bir tanesidir. Frengi anlamına gelir, iğrenme anlamına gelir ayrıca patateslerde gördüğümüz çukurlar da aynı anlama gelir. 'A pox on it' 'lanet olsun' anlamındadır. Smallpox çiçek hastalığı iken chickenpox su çiçeği anlamına gelir. Bir deri hastalığı (cutaneous) olan Chickenpox hastalığında birinci düşünce hastalığın tavuklardan geçtiği ya da vücutta oluşan kabarcıkların bir tavuğun gagasının oluşturduğu şekle benzer lezyonlar görülmesi nedeni adlandırmasının yapılmış olmasıdır. Pox kelimesinin etimolojisi ise Orta İngilizce dönemine dayanan 12-15 yüzyıllarda kaşıntı anlamına gelen “Yicche” veya “Icchen” kelimelerine dayalı olarak eski dönemlerde değişik versiyonu olan “Giccan” kelimesine dayalı olmasıdır. Sonuç olarak “Suçiçeği” “Giccan / Yicche / Icchen / Itching” + “Pox” un giderek daha bozulmuş bir kelime olarak ortak bir anlamsal kelimede birleşmiş olarak görülebileceğidir. O halde sonuç olarak kaşıntılı anlamına gelen 'icchen' kelimesi kabartılı lezyonların 'kaşıntılı' olmasına dayalı 'pox' kelimesi ile karşılanmış olması bir ihtimal olarak bu adlandırmanın kaynağı olarak görülebilmektedir.
Cowpox yine böyle bir 'pox' kelimesinden üretilme kemirgenlerden ve özellikle tarla farelerinden geçen bir 'sığır çiçeği virüsü' olarak bilinen bir endemik virüstür. ABD de 19 yüzyılın başlarında ise kinepox olarak daha güvenli bir çiçek aşısı yöntemi uygulanıyordu.
Türkçe'de 'aş' bağlanmak, kenet, bağlık anlamına gelir. 'Aşı' kelimesi de 'besleme, güçlendirme' anlamlarına gelir. Bir varlığa karşı aşırı sevgi duyma, bağlanma anlamına gelen 'aşık' kelimesi her ne kadar aynı anlama geliyorsa da bu kelimenin kökeni 'ışk' a dayanan Arapça bir kelimedir.
Variolation denilen bu yöntemde olgunlaşmış bir çiçek hastasının püstüllerinden çıkarılan ve daha sonra toz haline getirilen çiçek hasta nümuneleri diğer hastanın püstülleri çizilerek sürülme yöntemi olarak 1720 yılına kadar Osmanlı Devleti'nde başta olmak üzere doğu ülkelerinde kullanılmaktaydı.
AHMET CEVDET PAŞA (1822-1895)
Cevdet Paşa Anadolu yörükleri arasında yaygın olan ve XIII. yüzyıldan bu yana uygulanan ancak bir takım güruh tarafından karşı gelindiğini ve II. Mahmut tarafından serbest bırakılan çiçek aşısını eserinde şöyle anlatıyordu: 'çiçek illeti burada aşı ta'bir olunur bir iş ihtirâıyla bütün bütün zararsız bir şey olmuştur. burada birtakım kadınlar var ki bunu san'at ittihâz edip yazın şiddetli sıcakları geçtikten sonra güz faslında eylül ayında icrâ ederler. şöyle ki nice adamlar ahbâbına haber gönderip 'aşılanmak ister misin' deyu istifsâr ederler. ve cem'iyyet edip teferrüce giderler. tamâm onbeş onaltı kişi bir yere ictimâ' ettiklerinde bir ihtiyâr karı bir ceviz kabuğu içinde, en iyi çiçek çıkarmış olanlardan birinin çiçeği cerâhatini getürüp, 'hangi damarından aşılanmak istersin' diye herkesten sual eder ve ânâ göre o damarı deler ki acısı ancak bir tırmık acısı kadar olabilir, oraya iğnenin alabildiği kadar cerâhat ilkâ eder ve üzerine bir yarım ceviz kabuğu kapatır..."
Bu işlem batı tıbbı tarafından sanki bir kültürel gösteri şeklinde algılanarak 1763 yılında İstanbul'da bir sefirin eşi olan Lady Montagu'nun çiçek aşısı ile ilgili gördüklerini yazdığı 'şark mektupları' eserinin Londra'da yayımlanmasına kadar devam etti.
LADY MARY WORTLEY MONTAGU (1790-1792)
Osmanlı İmparatorluğu 1763 yılında Lale Devri'ni yaşamaktaydı. İstanbul'da bulunan bir sefir eşi olan ve erkek kardeşi William'ın çiçek hastalığından ölen ve kendisi de bu hastalığı geçirerek yüzünde çiçek hastalığı izleri bulunan Lady Mary Wortley Montagu 'şark mektupları' adı ile aynı yıl içinde İngiltere'de yayımlanan kitabı ile sürekli bu ülkedeki yakınları ile haberleşiyordu. Bu arada çiçek hastalığına yakalanmıştı, İngiltere'de bile bulunmayan bu hastalığa çare olarak 2 çocuğundan birincisini İstanbul'da, kızını ise Londra'da Kraliyet Ailesi huzurunda kızına çiçek aşısını bir gösteri şeklinde yaparak uygulamıştı.
Lady Montagu, 1723 yılında bir Türk tüccarın variolasyonun nasıl yapılabileceğine dair makalesi çok dikkati çekmişti. Boston'da Zabdiel Boylston adlı bir doktor 1721 yılında bu yöntemi uygulayarak birçok çiçek hastasını tedavi etti. Yüzünde çiçek izleri bulunan George Washington askerlerine variola yöntemini uyguladı. Artık çiçek hastalığına yakalanmış insanların yüzlerindeki püstüller iz bırakmadan kayboluyordu.
EDWARD JENNER (1749-1823)
Çiçek hastalığı dünyada ve Avrupa'da 16, 17. ve 18 yüzyılda birçok ölüme neden oluyordu. Lady Montagu öldüğünde 13 yaşında olan Edward Jenner adlı İngiltere Glouchestershire'da yaşayan köy doktorunun doğduğu 1749 yılına kadar bu yöntem çiçek hastalığı virüslerinin ortadan kaldırılması için en büyük tedavi olarak dünyada kullanılıyordu.
Jenner, bu yöntemi geliştirmek istiyordu. Köyünde ineklerden süt sağan kızların 'cowpox' ile ölümcül çiçek hastalığından korunduğunu gözlemledi. Süt sağan kızlar hiçbir şekilde çiçek hastalığına yakalanmıyorlardı. Kızların ineklerin memelerinden geçen bu hastalık ile korunduklarını anlamıştı.
Jenner 1796 yılında kendisine gelen Sarah Nelmes adlı çiçek hastalığına yakalanmayan bir sütçü kızın cowpox sivilcesinden aldığı bir cerahatı İngiltere'nin Gloucestershire'deki Berkeley Bölgesi'nde bulunan çiftliğindeki bahçıvanın oğlu olan çiçek hastalığına yakalanmış James Phipps adlı bir çocuğa şırınga etti.
Jenner yaptığı bu işlemi haftalarca gözlemlemek üzere anılarında
' Yedinci gün aksilla'daki (koltuk altı) şikayeti oldu ve dokuzuncu gün üşüme belirtileri gösterdi, iştahını kaybetti ve hafif bir baş ağrısı yaşadı. Bütün gün boyunca hissedilir bir şekilde rahatsız oldu ve geceyi bir miktar huzursuz geçirdi, ancak ertesi gün mükemmel bir şekilde iyiydi.'
Jenner 6 hafta sonra Phipps'e başka bir çiçek hastası sivilcesinden aldığı cerahatı enjekte etti ancak çocuğun çiçek hastalığına karşı tam bir korumaya sahip olduğu sonucuna vardı. Çocuk çiçek hastalığına karşı cowpox aşısı ile korunmuştu.
Edward Jenner, 1798 yılında korkulan virüs çiçek hastalığına karşı korunmak için cowpox kullanımı konusundaki araştırmalarının sonuçlarını yayınlamıştı. Jenner, 1823 yılındaki ölümüne kadar üzerinde çalıştığı aşılama yöntemini geliştirerek milyonlarca kişinin aşılanmasını sağladı. Dünya Sağlık Örgütü çiçek hastalığının tamamen ortadan kaldırıldığına dair tek hastalık olduğunu ilan etti. Çiçek aşısı her yıl yaklaşık 2-3 milyon insanın ölümün önüne geçmektedir.
EDWARD JENNER'İN ÇALIŞMALARINI YAPTIĞI GÜNÜMÜZDE MÜZE OLAN EVİ
Latince'de 'vacca' 'inek' anlamına gelir. İngilizce 'vaccination' 'aşı' anlamına gelir. 'Vaccination' kelimesi, Türk tarihinde 'variolasyon' olarak bilinen direkt vücutta bulunan çiçek hastalıklı kabarcıklara başka bir çiçek virüsü ile müdahale ederek hastalığı tedavi yönteminden ineklerden alınan aynı virüsleri koldan damar yolu ile kana enjekte ederek aşı yöntemini geliştiren Edward Jenner'in bulduğu 'cowpox' virüsünün elde edildiği Nelmes'in sivilcesine izafeten adlandırılmış bir kelimedir.
Jenner'in ilk çiçek aşısı, Nelmes adlı süt sağan bir kıza ineklerin memelerinden bulaşan 'cowpox' adlı bir virüsün kızın vücudundaki sivilcelerinin içindeki sıvıdan yapılmıştı.
Daha sonraki dönemlerde çiçek aşısının bir ineğin memesinden alınan virüs (cowpox) ile hastalara uygulanarak tedavi edilmesi aşının Latince 'vacca' 'inek' den gelen İngilizce'deki karşılığı olan 'vaccination' ile adlandırılıyor olsa da Türklerin bu aşının uygulanma yöntemi öncesinde bilgi sahibi oldukları ve yakın tarihe kadar bu yöntemin uygulanması ile milyonlarca insanın çiçek hastalığından kurtulduğu bilinmektedir.
ARKEOTEKNO
KAYNAKLAR
[1] Türk Dilinin Etimoloji Sözlüğü
[3] file:///C:/Users/Casper/Downloads/tipetigi11-1-2.pdf
[4] https://en.wiktionary.org/wiki/cowpox
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın