KAYPAKLIĞIN VE DÖNEKLİĞİN BEYİNDEKİ YERİ
Zengin bir dil olan Türkçe bir kelime olan ‘kaypaklık’ ın anlamı İngilizcede ‘unreliability’ olarak bilinir ki bunun tam karşılığı ‘güvenilmez’ dir. Aynı anlama gelebilecek bir diğer kelime olan ve Avesta (Zend) diline kadar uzanan ‘p..t' kelimesinin karşılığı da Türk Dil Kurumu’na göre bir anlamı da ‘kalleş güvenilmez’ anlamına gelir. Bu kelimenin bir diğer karşılığı olan caygın, kaypak ya da kahpe kelimeleri de aynı anlama gelir.
Bu tanımlamalarla birlikte her ne kadar hukuken ‘kaypak insan’ demenin hakaret sayılamayacağına dair mahkemelerin karar vermiş [1] olmasına rağmen kaypaklığın Türkçede tam anlamını bulan bu kelime ‘güvenilmez’ kişi anlamına gelir ve ‘ne zaman ne yapacağının bilinemediği ve davrandığı kişilik’ anlamındaki ‘kaypaklık’ aynı zamanda bazen de dışarıya karşı ‘sözde güvenilir’ olma hissiyatını karşısındaki kişi ya da kişilere vermesi, insanın sosyal yaşamında toplum içinde karşılaşabileceği bu tür kişilik bozuklukları bir psikolojik vaka olarak ‘insan beyninde’ de bir takım biyolojik değişimler sonucunda ortaya çıkar.
Paul D. Mac Lean’ın 2000 li yıllardan sonra benimsenmemesine yol açan ‘üçlü beyin’ tanımlamasına göre beynin gelişim süreci içinde üç bölüme ayırdığı sürüngen ya da kertenkele beyin (lizard brain), memeli beyin (mammal brain) ya da insan beyni (neo-cortex) beyin bölümlerinden insanın hangi bölümünü kullandığı önemlidir.
‘Human brain’ temelli olmayan kaypaklık ya da daha kaba bir tabir olarak ‘döneklik’ için kişinin aynı zamanda karşısındaki kişiye güvenilir kişi olduğunu ‘zannettirme’ gibi bir hissiyat vermesi gerekir ki ‘başkalarından hoşlanmama’ olarak bir çatışma kişiliği olarak ortaya çıkabilecek bir dışa vurum psikozuna girmesin. Bu durum psikolojide beynin ‘lizard’ ya da ‘mammal’ beyin bölümlerini veya dil, soyut kavramlar ve düşünce, hayal gücü, vicdan ve bilinç, muhakeme ve akla uygunluk (neo-cortex) kullanma derecesi ile ilintili bir durumdur.
Öyleyse kaypak kişi aynı zamanda ‘güvenilir’ olma hissiyatı verecek diğer yandan da ‘kaypak’ olacak; işte bu durum beynin işlevselliği ile ilgili bir durum olarak beyin nöronlarına beyin katmanları arasında nasıl dolaştığı ile ilgili bir husustur.
Beyindeki ‘talamus’ a giren bilginin davranışsal mod olarak ‘kaypak’ ya da ‘güvenilmez’ olması bilginin ‘yanlış olduğuna’ delalet eder ve bu bilginin diğer nöronlara bir güvenilmez yanlış bilgi olarak aktarılmasını sağlayacak bir bütünsellik oluşturması kişinin ‘kaypaklık’ derecesi ile ölçülür.
Bilginin elektriksel olarak iletilmesini sağlarken beyindeki ‘beyaz madde’ oranı uzun hatıraların hatırlanması için beynin fiziki yapısı içinde birbirine uzak kortikaller arasındaki bağlantının mükemmel hale gelmesini sağlar.
Özellikle insan duyularının sadece koku hariç beyinde değerlendirmeye aldığı yer olan beyindeki katmanlardan bir tanesi olan beynin adeta bir bilgisayardaki gibi merkezi işlem birimi (CPU) su gibi çalışan ‘talamus’ ile insan beyninin tarihe uzanacak bir süreç içinde gelişimi ile ‘düşündüğünü düşünen insan’ olarak bilinen ‘homo sapiens sapiens’ olarak kısaca bugünkü konumuna gelmesinin en büyük göstergesi olan beyindeki ‘aklın ve değerlendirmenin yapılacağı' yer olan’ ‘serebral korteks-neokorteks’ ile bağlantısının kaliteli bir beyaz madde ile bağlantılı olması çok önemlidir.
Kısaca talamus ile serebral korteks arasındaki yolun çok güçlü olması güvenilir insan olmanın ya da kaba tabirle ‘dönek olma’ ya da olmamanın ölçüsünü belirler. Bunun insan vücudundaki biyolojik tepkimeleri ise artan kan basıncı, artan solunum hızı, artan uyanıklık nedeniyle uykusuzluk, artan nabız ve zayıf sindirim özelliği olarak ortaya çıkabilir.
Eğer bu yol yani talamus ile serebral korteks-neokorteks üzerindeki yol güçlü olmazsa bu kez beyinde kısa devre başlar ve koku duyusu hariç talamusa gelen her türlü bilgi kısa devre yaparak amigdalaya doğru yönelir. Amigdalanın önceki hatıraların depolandığı ‘hipokampüs’ ve aklın kıvrımlarında saklandığı serebral korteksin ön lobundan (prefrontal korteks)den gelen değerlendirmeler ile kişinin güvenilir olması ya da olmaması ile ilgili davranış modunu ortaya çıkarır ki serebral korteksi hasarlı olan bireyler için de artık yapılacak bir şeyin olmadığı tıbben ispatlanmış bir durumdur.
İşte güvenilmezliğin en büyük delili beyindeki bu yolun kısa devre olarak ‘korkunun merkezi’ amigdalaya yönelmesi bilginin ‘akıl’ ile yoğrulamayacağını ve ‘güvenilmezliğini’ teyid eder. Vücuttaki bütün alarm devrelerinin toplandığı yer olan beyindeki amigdalada öfkeye dönüşerek primatlarda yapılan deneylerde görülen amigdala hasar ya da bozulmalarında sosyal ve duygusal bozulmalar oluştuğunda ise gelen bilginin değerlendirilmesi aniden korkuya dönüşür.
Demek ki güvenilmez kişiliklerin aynı zamanda korkak kişilikler olması onların ruhsal bozuklukla ilgisi olarak ortaya ‘borderline’ dediğimiz dengesiz kişilik davranış modlu insanların kişilikleri olarak ortaya çıkar.
Öyleyse günümüzde ‘anlamın yitimi’ olarak da bilinen güvenilir olmanın birinci koşulu talamus-serebral korteks bağlantısının kaliteli bir beyaz madde ile donatılmış olması yatar. Bu yoldaki herhangi bir dengesizlikte bilgiler düşünce mefhumuna tabi tutulmaksızın duyuların ulaştığı talamustan kısa devre yaparak amigdalaya yönelerek hasarlı olması durumunda düşünce (prefrontal cortex) olmadan bir davranış modunun ortaya çıkması kişinin ‘dönek-güvensiz’ olması ile ilintili bir husus olduğu kadar bu tür kişiliklerin düşüncenin oluştuğu yer olan Mac Lean’ın üçlü beyin teorisine göre ‘neo-cortex’ bölümünün kullanılmadığına delil teşkil eder.
ARKEOTEKNO
[1] https://www.memurlar.net/haber/975721/ne-kaypak-adamsin-sozu-hakaret-midir.html
[2] https://thebrain.mcgill.ca/flash/i/i_04/i_04_cr/i_04_cr_peu/i_04_cr_peu.html
[3] https://www.oecd.org/education/ceri/aprimeronemotionsandlearning.htm
Sayfa Yorumları (0)
Yorum Bırakın